Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

Dr. Süleyman-Said Çürükkaya

Hüseyin Turhallı, Selim Çürükkaya’nın kardeÅŸi General Dr. Said üzerine yazdığı 727 sayfalık “Biyografik roman”ını az önce bitirdim.

Kitap bittiğinde hüngür hüngür ağladım. Halen ağlıyorum.

Ben deÄŸil, Kürdistan, tarihinin en büyük generalini kayıp etti…..

Doktor! Kürd parti ve örgütleri değil, değil, yoldaşların olarak hepimiz sana ihanet ettik. Onlar seni tanımıyorlardı. Ama biz seni tanıyorduk. Xalê Hus olarak seni en iyi anlayan biri olarak en büyük ihaneti ben sana yaptım ve seni yalnız bıraktım.

DAÄ°Åž Güney Kürdistan’a saldırırken beni çağırdın. Birlikte gittik. “Tarih bir ÅŸans verdi” diyerek birlikte büyük iÅŸler yapacaktık. Öyle anlaÅŸtık seninle. Sen “Ben gönüllü bir askeri ordu yaratacağım” dediÄŸinde ben “Ä°ki haftadır buradayım. Birçok çevreyle ve savaÅŸ cephelerini seninle birlikte gezdik. KDP de PKK’den farksız bir kast yapılanmasıdır. Sana, bana bir ÅŸans vermez. Bu imkansız” dediÄŸimde “Bunu baÅŸardığımı göreceksin” demiÅŸtin.

Ben inanmadım ya da inanmak istemedim. Seni yalnız bıraktım. Sen “bir süre daha bekle” demiÅŸtin. Bekledim ama düşüncem deÄŸiÅŸmedi. Ama sen bunu baÅŸardın. Sakın beni bağışlama ve suçuma ortak olma” diye inledim.

…./…..1997 yılının sonbaharındaydık. Kış üslenmesi için Licêye baÄŸlı Bawerdê mıntıkasında “Kış üslenmesi için bir toplantı yapmıştık. Toplantı bitmiÅŸ, herkes görevlendirildiÄŸi alanlara dönüyordu. Yanımda sadece bir koruma ile ben de Silvan-Hazro alanındaki alana geçiÅŸ yapıyordum. Barav’ın Licê’ye bakan tepesinde günün karanlık olmasını beklerken yerin uÄŸuldadığını gördüm. Tepeye çıkıp baktığımda binlerce aracın iki kol halinde Lice-Genç ve Lice Kulp arasında Åžehit Remzi diye tarif edilen alanı kuÅŸatmaya aldıklarını gördüm. Telsizle “Doktor, iki kol halinde etrafınız sarılıyor. Derhal alanı terk edin” dedim. Doktor gülerek ” Bu günü ve bu fırsatı bekliyordum” diye cevap verdi. “Sakın bir delilik yapma. Derhal orayı terk edin.

Operasyon alanının dışına çıkın” dedim. Doktor ” Bu tarihi bir fırsat” demekle yetindi. Ben, Silvan-Hazro alanına geçtim. “Doktor delidir, yine bir delilik yapar” diye kaygı ve korku içinde beklerken Genç’ten Sason’a kadar uzanan yaklaşık 120 km uzunluktaki ÅŸeritte 22 noktada gece saat 11 de çatışmalar baÅŸladı. Bir ana-baba günüydü. Olayı telsizden dinliyordum. Operasyonu yöneten komutanlar Diyarbakır 7. Kolordu komutanlığına “Komutanım daÄŸlar, taÅŸlar ayaklanmış bize saldırıyor” deyince Türk general “tahminen kaç kiÅŸi var” dedi. “Komutanım 50 bin kiÅŸiden az deÄŸiller. 120 km hat boyunca saldırıyorlar” dedi. Kolordu komutanı “Bu imkansız, bütün güçleri 500 kiÅŸiyi aÅŸamaz. Ama yine de tuttuÄŸunuz bütün alanı ve teperi terk edin. Yarın derhal geri çekilin” dedi. Ertesi günü Dr. telsizden beni aradı. “Åžu ana kadar 23 silah kaldırdık. Sadece bir kaybımız var. Åžimdi ben 6 kiÅŸilik bir birimimle Genç-Lice arasında bir ormanda saklanıyorum.

Seninle konuÅŸtuÄŸum ÅŸu anda bir bölük özel tim bize doÄŸru geliyor. Bunları da haklarsak 40 civarında salah kaldırmış oluruz” dedi. Doktor bir deliydi. Artık ne anlatsam fayda etmiyordu. “Rica ediyorum, yalvarıyorum. Varlığınızı onlara göstermeyin” dedim. Dr. gülerek “EksiÄŸi tamamlamamız lazım. Yeni savaşçılara silah lazım, diyen sen deÄŸil miydin” deyince neredeyse çıldıracaktım. Dr. “Kaçakçıklardan silah bulabiliriz, ama seni bulmayız” dedim.

Dr. Cihazını kapattı ve bir daha cevap vermedi. Ben onların öldürüldüğünü düşünürken….. Ertesi günü Dr. aradı. ” Yeni savaşçıların bulunduÄŸu bölgeye düşman üzerinden kaldırdığımız 33 tüfek götürmeleri için bir gurup arkadaşı Apê Musa alanına gönder” deyince neredeyse bayılacaktım…… .

/….. 1998 Ocak 21 tarihini gösteriyordu. Aldığım yaralardan dolayı çenem felçleÅŸmiÅŸ iki elim sakat kamıştı. Metina-Zap alanında toplanan Askeri Konsey toplantıya Amed’den gelen5 arkadaÅŸla birlikte katıldım. Her eyalet toplantıya “faaliyet raporu”nu sundu. Dr. Süleyman komutasındaki Amed eyaleti 1997 yılında 450 savaşçı ile savaÅŸa giriÅŸmiÅŸ yıl sonunda 487 savaşçı ve düşman üzerinden onlarca silah kaldırdığını söylerken en büyük eyalet olan Botan eyaleti 600 gerilla ila savaÅŸa baÅŸladığını ve 240 gerillanın hayatta kıldığını söylüyordu.

Anacak ne yazık ki Amed eyaleti “Çete yapılanması” ile yaftalanırken diÄŸer eyaletler hakkında hiçbir deÄŸerlendirme yapılmadı. BaÅŸkanlık Konseyi, yada Öcalan bu deÄŸerlendirmeyi yapsaydı. Hiç ÅŸaÅŸmayacaktım. Ancak Askeri Konseyin bu deÄŸerlendirmesi beni ÅŸaÅŸkına çevirdi. “Bu yapı ile sadece hezimet” yaÅŸarız diye inledim. Bireysel anlamda söylüyorum. PKK’den ayrılma tarihim aslında bu tarihtir. Düşman karşısında baÅŸarılı olanların “Parti yaÅŸamı ve çizgisi” denilen ÅŸeyin aslında bir iktidar komplosu olduÄŸunu ve bu anlayışın bizi zafere deÄŸil, hezimete götüreceÄŸini o felçli/yaralı halimle günlerde gördüm. …./

….. “CoÄŸrafya kaderdir” diyen Ä°bni Haldun’un kulakları çınlasın. Selim Hoca Dr. Süyelman’ı anlatırken onlarca örnekle coÄŸrafya ve bu coÄŸrafya insanının yaÅŸadıklarını onlarca örnekle anlatmış.

Dr. Said’in de bu coÄŸrafya’da yeÅŸerdiÄŸini anlatmış. DoÄŸru ” CoÄŸrafya bir kaderdir”. Bu kaderi hepimiz deÄŸiÅŸik biçimlerde yaÅŸadık. Öyle yada böyle hepimiz bu kaderi yaÅŸadık. Selim Hoca’nın yazdığı roman yada biyografi aslında benim yada hepimizin hikayesi.

Ancak bir fark fak var. Hepimiz bu kadere razı olurken Dr. Said bu kaderi parçalamak için çırpınıp durdu. Bu kaderin aşılabileceÄŸini göstermek için kendisini feda etti. …..

/…. Dr. Said için kaleme alınan “DaÄŸların kilidini kayıp ettik” biçiminde özetlenen anı-biyorgrafi-romanı okumanızı öneriyorum.

Bu hikaye, benim-senin hepimizin hikayesi.

Dr. Said bir kiÅŸi deÄŸil, Kürdistan’ı iÅŸgal ve talan eden sömürgecilere karşı savaÅŸan ve can veren 60 bin gerilladır.

Yerinden yurdundan olan 10 milyon Kürdistanlıdır. Bağımsız ve Özgür bir Kürdistan umudunu taşıyan 50 milyonu aşkın Kürd insanıdır. O yeninin ve yenilikçiliğin, benim, sizin ve Kürdistan halkanın generalidir.

1 Yorum
  1. BARZAN diyor

    Resimyeti ve me§riyeti olan olan Kùrdistan yonetimi,merhum Said,e generalik rùtbesi verdi.
    O biz Kùrdlerin genarali.
    Delimi ? Ha§a merhum generalimizden.
    Kùrd generalini anarken soylenmemesi gerekli bir sifat.
    Kendini suçlu kabul eden korkakligin kibiri.
    Arabeks (Ereb çukuru) yorumu.
    Yabanci ideloji , yabanci din ve mezhebcilik yapmayanlarin aile,den gelen vatanseverligi.
    §imdi boylesi yigit ve fedakàr Kùrd evladlarina Kùrd milliyetcisi deniliyor ve yerinde bir tanim.
    Merhum Said kurucu bir akle sahib Kùrd u Kùrdistani bir ko§e ta§iydi.
    Xilik ta§lardan bina edilmi§ duvarlarin ko§e ta§i oldugunu soylemedi.
    Seranser Kùrdistan,da Araratin ruhu ve istiklal bayragiydi.
    Kiymetlimizi anarken Ararat mùfreze hevallerinin ve ailesine metanet diliyorum.
    Vatanimiz Kùrdistanin istiklàl ve hùrriyeti ilà mùstakil bir Kùrdistan için hayatini adayanlar biz Kùrdlerin tarihi ve kiymetli §ahsiyetleridir.

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

fourteen + 17 =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla