Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

Nedir sizleri bu kadar zalimane kılan

Aynur / İnsan yaşamı sonsuz mu ki yüz yılını rezillikler, yüz yılını sevki sefa, yüz yılını başarı ve icatlara ayıralım.

Ne yazık ki yaşam sonsuz değil! Öyle ise, siz ülkeleri yönetenler, hem kural koyucu hem de kural bozucu olarak insan ölümü üzerinden neden cirit atarsınız?

Öğretilerimizde; büyüklerimiz bize yol yordamı gösteren, hayata atılma noktalarında alternatifler üreten, önümüze çıkabilecekler karşısında doğru yönü bulmamıza yardımcı olan, yaşadığımız ülke imkânlarını halkına en iyi şekilde sunma çabasında olması gereken, sağlık, eğitim, teknoloji, bilim vs. leri sosyal devlet anlayışı ile en iyi seviyeye taşıma gibi görevleri olduğu ve koruması gibi misyonları vardır diye anlatıldı.

Ne yazıktır ki hem yaşadığımız ülke, hem de dış ülkelerin içindeki çalkantılara dönüp baktığımızda; hiçte öğretilerden öğrendiğimiz o standart yaşama imkânlarının olmadığını, aksine insan yaşamı, doğa ve diğer canlıların yaşamı üzerinden hareket edilerek, kendilerini var etme çabasında olduklarına hep birlikte şahit oluyoruz.

 

Öyle sanıyorum ki bu dinazorler, hiç ölmeyecekler gibi bir davranış içerisindeler. Öyle olmamış olsaydı, bu kadar vicdansız, merhametsiz, gözleri kan bürümüş olurlar mıydı? Nedir yönetenleri güzelliklerden, sevgiden, merhametten, insanlıktan uzaklaştırıp, barbarlaştıran? -Yeryüzüne sığamıyorlar mı? -Üretilenler onlara yetmiyor mu? -Gelir kaynaklarımı yetersiz? Biliyoruz ki hiç biri değil! Zira sadece kendi iç işlerini güzelleştirmek için uğraşırlar ise, dünyanın bütün ülkeleri cennete dönüşür.

 

Bütün haklarla yaşatabilmek için uğraşacaklarına, dış dünyaya uzanıp kirli emellerle mazlumların haklarına tecavüz, yaşam alanlarını kan deryasına dönüştürüyorlar! Kendi ülkelerinde yaşayanların ise; yaşadıkları endişe topluluğuna bağlı olarak, korku, güvensiz, sevgisiz, yarını ne olacak handikapları ile boğuşur durumdadırlar.

 

Halklarınızı bu girdaplara itme hakkı nereden geliyor beyler? Yeryüzü öyle geniş, öyle merhametli, öyle anaç ki bütün canlıları kucaklama ve bütün nimetlerini sunma kapasitesine sahiptir.

Bunlardan yararlanma yerine, akılarını ne kadar entrika hile hurda varsan onlarla bozmuşlar. Unuttunuz mu ölüm her an kapıdadır! Sizler, elinizi kana bulaştırmasanız da zaten ölecek insanlar. Neden insanlık onuruna yaraşır şekilde yaşayıp yaşattırmıyorsunuz? Dünya manzarasına baktığımızda o koyduğunuz kurallarla ha insanlar ölüyor… Eyyy dünya duayenleri, sizce oluyor mu? Olmuyor efendiler olmuyor! Anlaşılan o ki kolay, kolay da bu çalkantılar bitmeyecek! Öyle ise bizlerde bu deli rüzgâra kendimizi bırakıp, rastgele yerlere savrulmaya izin mi vereceğiz? Oysa istersek kimselerin üzerimizde cirit atmasına izin vermeyebiliriz.

Vermemeliyiz de. Bizi yönetenlerin, bizlere rağmen yokmuşuz gibi bir tutum sergilemeleri, var olma fıtratına aykırıdır… Sorunsuz yaşamak hakkımız bizim… Saygılarımla

29.9.2018 Aynur/Van

1 Yorum
  1. Ali BURAN diyor

    Çok anlamlı ve güzel bir yazı kutlarım.

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

five × 2 =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla