Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

Mazlum’un Mektubu -2

Mazlum Doğan Şıkefte,

Son günlerde üzerimizdeki baskı alabildiğine yoğunlaştı. Son olarak Hayri’ yi koğuştan aldılar. Nereye, niçin götürüldüğünü bilmiyoruz. Fakat tahminimize göre bu hafta içinde iddianamelerimiz gelecek. Hayri’yi kitlemizden ve bizden tecrit etmek için Kolordunun emri ile alıp, tek başına bir hücreye kapattılar. Aldıkları zaman koğuştakilere “başka koğuşa götürüyoruz” demişler. Bu demektir ki, artık sürekli olarak hücrede ve kitleden tecrit edilmiş olarak kalacak.

Bu hafta içinde Hayrilerin kaldığı koğuşun bitişiği olan 9 ve 13. koğuş hepten boşaltılmış. Arkadaşlar tonlarca dayak atılarak hücreye atılmışlar. Yüne 19. koğuştaki Parti taraftarları da koğuştan çıkarılarak saatlerce dövülüp koğuşa götürülmüşler.

Duyduğumuza ve tahminimize göre Parti taraftarlarının kaldığı ve sömürgecilerin uygulamalarına karşı direnişin sürdüğü diğer koğuşların da başına aynı şey gelmiş. Dayak yiyen arkadaşların kafaları kırılmış, falakaya yatırılan arkadaşların iniltileri ve feryatları bir hafta boyunca cezaevinde hiç eksik olmadı. Duyduğumuza göre dayak yiyen arkadaşların çoğu koma halinde imişler. Arkadaşlarda ne kol, ne ayak, ne kafa, ne de ağız burun kalmış.

Şimdilik biz altlı üstlü iki koğuş kaldık. Fakat bizim de dayaksız günümüz yok. Hele ziyarete, avukata, savcılık ya da mahkemeye götürülenlerimiz çok feci dövülüyorlar. Arkadaşlar ağız-burun kan içinde, sürünerek koğuşa yetişiyorlar. Üzerimizdeki maddi ve manevi işkence arkadaşları çok sarsıyor. Koğuşlarda kalan kitleye tamamen korku, tedirginlik, kuşku egemen.

Zaten kitle denetimimizden çıkmış durumda. Özellikle Mazlum ve Yıldırım’ın altlı üstlü kaldıkları koğuşlar hariç diğer koğuşlarda tam bir teslimiyet hakim. Bizim sempatizanlarımız da kaldığı fakat yönlendirici arkadaşların olmadığı bazı karışık koğuşlarda artık tırşıkçılar, DDKD, Özgürlük Yolu vb. idareye boyun eğiyorlar.

Açıkçası tahminimize ve aldığımız haberlere göre M (Mazlum Doğan) ve Y (Yıldırım Merkit)  arkadaşların koğuşları dışında idareye boyun eğmeyen koğuşlar kalmadı. Zaten yalnızca bizim koğuşlar direniyor. Dev-Yol, Ala Rizgari gibi vb. ise idareye isteksizce boyun eğiyorlardı. Şimdi zayıf direnmeler de yerini boyun eğmeye bıraktı (hücreler hariç).

Direnen son iki koğuşun hiçbir güvenceleri yok. Her gün, her saat alınıp dövülerek hücreye atılmayı bekliyorlar. Atılmasalar bile tamamen tecrit edilmiş durumdadırlar. Kendi kitlemizi bırakalım, diğer siyasetlerden bile herhangi bir koğuşla ilişki kurmalarına olanak yok. Fakat bu iki koğuş ta mutlaka dağıtılacak. Partiye bağlı direnen arkadaşlar hücreye atılacaklar.

Şu anda hücrelerde 500’e yakın arkadaşımız olduğunu sanıyoruz. Sayıları en az 300 olan bu arkadaşlar tam manası ile direniyorlar. Bu nedenle kendilerine kantinden ihtiyaç temin etmek, doktor, banyo vb yasak. Her gün dayak yiyorlar.

Toplam olarak 1000 civarındaki parti yandaşından geri kalanları farklı koğuşlara dağılmış durumdadır. Kadro düzeyindeki arkadaşların olduğu koğuşlar direniyor. (Bizim şu anda yalnız iki koğuştan haberimiz var). Diğerleri ise idareye, duyduğumuza göre boyun eğiyorlar. (Bu koğuşlar karışıktır). yani ziyarete çıkarken, avukatla görüşürken, mahkemeye, savcıya giderken kol uzatıp hizaya giriyorlar. Komutla uygun adım yürüyorlar. Yemeklerde “ordu-millet var olsun” biçiminde dua okuyorlar. İstiklal marşı okuyorlar. “Ne mutlu Türküm diyene” diye slogan atıyorlar . vb…

Bizim idareye boğun eğen taraftarlarımız ya halktan sıradan kişiler ya da poliste çözülmüş kişiliksiz unsurlar. Bir kısmı ise kararsız-dürüst sempatizanlar. Bu son kesim korkudan ve koğuşlarındaki diğer kişilerden kopmamak için idareye boyun eğiyorlar.

Çünkü teslim olmuş, kitle içinde tek tek direnen unsur çıktığı zaman çok hırpalanıyor. Bu arkadaşlar ise yeni geldikleri ve örgütsüz oldukları için direnemiyorlar. Hatta aynı koğuşta kalan arkadaşların bir ortak komün yaşantıları bile yok. Açıkçası mahkemelere bölünmüş ve yarısı (en az) teslimiyeti kabul etmiş olarak çıkacağız. Hapishanenin halihazır yapısı direnme eğilimini egemen kılmamızı çok zorlaştırıyor. En başta birbirimizden habersiziz.

Yorum Yazın

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

16 − two =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla