Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

Noel Ateşkesi

Günümüzden yaklaşık 100 sene önce, Belçika ve Fransa’nın Batı Cephesindeki Alman ve İngiliz askerleri, kazdıkları karşılıklı siperlerde kendi iradeleriyle bir ateşkes ilan ederek, üstlerine meydan okumuşlardı. Noel Ateşkesi, insanların kendi kaderlerini belirleyecek güce sahip olduğunun bir kanıtıdır.

Olay 1914’ün Noel arifesinde gerçekleşti. Hendeklerden, belli belirsiz Noel şarkıları duyulmaya başlandı hem İngilizce hem de Almanca olarak.  Alman aksanıyla “Merry Christmas” diye bağıran askerlerin sesini, İskoç aksanıyla “Frohe Weinnachten” diye seslenen diğerlerininki izliyordu. Karşılıklı siperler o kadar yakındı ki, sözler rahatça duyulabiliyordu.

Noel Ateşkesi

Tüm bu insanlar, kendilerine hiçbir fayda sağlamayan bir savaşta yer alıyorlardı. Bu, emperyalist bir savaştı; dünyanın en güçlü ulus devletlerinin arasındaki dünyayı yeniden paylaşma savaşıydı. Askerler biliyorlardı ki, hayatını kaybeden onca insanla aynı kaderi paylaşmaları an meselesiydi.

Askerlerin hepsinin zihninde, sıcacık evlere doluşmuş, kendi Noel ağaçlarının yanında yemekler yiyen uzaktaki sevdikleri, anne babaları, çocukları, kardeşleri vardı. Düşük rütbeliler bu durumda savaşamazlardı, savaşmadılar da.

Güneş doğmuştu ve bir Alman askeri kendini ölüme bulanmış siperden dışarı attı. Silahı yoktu. İngiliz keskin nişancılar oldukları yerden nişan almış bekliyorlardı. Sonra birden ardı ardına başka Alman askerleri ona katılmaya başladı. Onlar da silahsızlardı.

Ardından İngiliz askerleri de siperlerinden ayrılmaya başladılar. Askerler, hâlâ biraz tedirgin, ama gülümseyerek, henüz kimseye ait olmayan o yerde, savaş alanının ortasında buluştular.

El sıkıştılar ve birbirlerine evdeki sevdiklerinin resimlerini gösterdiler. Birbirlerine sigara, şekerlemeler, ceket düğmeleri gibi küçük hediyeler verdiler. Ortaklıklarını hemen fark ettiler ve bu hoşlarına gitti. Hepsinin aileleri ya fabrika işçisi, ya ev emekçisi, kısaca sıradan insanlardı. Bu da onları birbirlerine bağladı.

Noel Ateşkesi

Kısa süre içinde askerler geçmiş ayların dehşetini hatırladılar. Ölen arkadaşlarının darmadağın uzanan bedenleri, görmezden gelinecek gibi değildi. İki taraftan karışık takımlar oluşturup, mosmor ve paramparça olmuş cesetleri sessizce mezarlarına taşıdılar.

Ardından birisi futbol oynamayı teklif etti ama topları yoktu. Yerine züğürt tesellisi, bir teneke kutu atıldı boşaltılan meydana, ama onun bile tadını çıkarmayı becerdiler. Savaşın korkunç zorunluluklarının yerine sporu koymuşlardı askerler, hayatları bu maça bağlıymışçasına oynadılar. Her gelişigüzel şutun, pasın ve golün tadını çıkardılar. Takımlar arasında saygı ve sportmenlik hakimdi. O anlarda, artık birbirleriyle düşman değillerdi.

Bu sükun anlarında zaman daha yavaş geçiyordu, iki taraf da bunu hissetmişti. Her bakış, her kahkaha, her dokunuş hayat dolu ve kıymetliydi. Dünyanın en iyi ilacıydı sanki bu.

Albay mevkiine kadar tüm rütbeli askerler de ateşkese katıldı. Ancak yüksek rütbeliler için eğlence kısa sürdü. İttifak cephesi subayları, henüz birkaç hafta önce General Sir Horace Smith-Dorrien’in tüm birimlerdeki rütbelilere yönelik talimatlarını görmezden gelemiyordu:

“Özellikle tatil dönemlerinde, askerlerin moraline yönelik en büyük tehdit açığa çıkar. Bu ve daha önceki savaş deneyimleri kuşkusuz bir biçimde kanıtlamıştır ki; düşmana yakın mesafedeki bölükler, engel olunmadığı takdirde bir “yaşa ve yaşat” anlayışına kaymaktadır… Subaylar ve erler, büyük kayıpların verildiği tehlike anları gelip çattığında kendilerini içinden çıkarmanın güç olduğu bir askeri uyuşukluk hâline kaymaktadırlar… birliklerin bu davranışı anlaşılabilir ve hatta bir yere kadar anlayışla dahi karşılanabilir… Fakat böylesi davranışlar en çok da komutanların otoritesini sarstığı ve her rütbeden askerlerdeki savaş ruhuna zarar verdiği için son derece tehlikelidir.

noel ateşkesi

Bu yüzdendir ki, birliğin kumandanı bölük komutanlarına, onlar da astkomutanlara savaş ruhunun körüklenmesinin zorunluluğunu salık vermelidirler… Düşmanla dostça temaslar, gayrıresmi ateşkesler, her ne kadar cazibeli ve keyifli görünseler de, kati-suretle yasaktır.”

Güneş battı ve subaylar, kafalarında General Smith-Dorrien’in yankılanan sesiyle, siperlere geri dönme emrini verdi.

Ertesi günün sonunda 100’den fazla asker hayatını kaybetmişti. Subaylar çatışma emrini vermişti.

Birinci Dünya Savaşı’nda toplam 16 milyon insan öldü. Savaşın mantığını ve savaştan çıkarlarını sorgulayan askerler, kendilerine soruyorlardı: Ya sipere dönmeyi reddetseydik? O zaman neler olabilirdi?

1914 Noel Ateşkesi, emperyal çıkarlar için savaşan tüm askerlerin hâlâ daha yüreklerine ekilebilecek bir esin kaynağıdır.

Bu konuyu işleyen “Ateşkes – Joyeux Noël” adlı filmi yüreğinde barış özlemi taşıyan herkesin izlemesini öneririz.

Düzenleyen: Sibel Çağlar

Kaynak: http://marksist.org/icerik/Teori/165/1.-Dunya-Savasi%E2%80%99nda-Noel-Ateskesi:-Askerler-dunya-barisini-ilan-ettiginde…

Yorum Yazın

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

two + 15 =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla