Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

Aldırma Reşik Hüseyin!

Kasım ayındayız.

1937 yılının Kasım ayı ortasında, Dersim kahramanı Seyit Rıza, Elazığ’ın Buğday Meydanı’nda oğlu ile birlikte idam edildi. Üstelik de oğlunun yaşı büyütülerek…

Bu vesileyle Kemal Burkay’ın daha evvel sosyal medyada yayınlamış olduğu bir yazısını, “AĞIT” isimli şiiriyle beraber paylaşıyoruz.

DERSİM’İN YARALARI HALA KANIYOR

Üzerinden nice on yıllar geçti, ama Dersim’in yaraları hala kanıyor.

Bu devleti yönetenler, aydınlar ve tüm toplum, geçmişle adam gibi yüzleşmedikçe 1915’in, Koçgiri’nin, 1925’in, Ağrı’nın, Geliyê Zîlan’ın, Dersim’in, Maraş’ın, Sivas’ın ve daha dün olup biten, ama üstü örtülen Roboski ve benzeri kıyımların bıraktığı yaralar kanamaya devam eder.

Bunlarla yüzleşmeyenler geçmişin sorumluluğunu bir kambur gibi sırtlarında taşımaya devam ederler.

Bunlarla yüzleşecek kadar cesaret ve vicdan sahibi olmayanlar, fırsat düşünce benzer kötülükleri yapabilir, ya da yapılmasına seyirci kalabilir, destek verebilirler.

Geçmişle yüzleşmek, bir yanıyla geçmişte yapılan zulmü, kötülükleri, kıyımları inkâr etmeyip açıkça mahkum etmektir. Diğer yanıyla bugüne ve geleceğe yönelik olarak bu tür kötülüklere kapıyı kapamaktır.

Geçmişle yüzleşmek çağımıza yaraşır özgür, barışçı bir toplum kurmanın koşuludur.

Kürt sorunu eşit haklar temelinde çözülmeden, Alevilerin meşru talepleri karşılanmadan, temel insan hak ve özgürlükleri AB standartlarında benimsenmeden bu yaraları sağaltmak ve sağlıklı bir toplum olmak mümkün değildir.

Evet, Dersim’in yaraları hala kanıyor…

Seyit Rıza ve oğlu Reşık Hüseyin’in darağacına giderken takındıkları başı dik ve onurlu tavır bugün de gözlerimizin önünde. Bu tavır, zora düşünce -hatta düşmeden bile- tatlı canları, post ve çıkarları için zalimlerin ve zorbaların önünde diz çökenlere, hizmet sunanlara ders olmalı…

Onları ve Desim 37-38’in tüm kurbanlarını bir kez daha saygıyla, sevgiyle anıyoruz.

4 Mayıs 2016

Bu vesileyle, geçtiğimiz Aralık ayında yazdığım “Ağıt” adlı şiiri bir kez daha okurlara sunuyorum:

A Ğ I T

Biz buradan gideriz Reşık Hüseyin
Ağdat’ta zaman durur
Bir palamut düşer toprağa
Su yürür
İnatçıdır meşe ağacı, büyür

Beni senden önce asarlarsa Reşık Hüseyin
Sakın ağlama
Seni benden önce asarlarsa
Ciğerim parçalanır,
Acımı yüreğime gömerim ama

Zor zamanlarda yaşadık
Dağlarımızda özgürlük yeli
Vadilerimizde barış çekip gitti
Zincire vuruluyuz şimdi
Dost eli bize ulaşmaz

Bizim payımıza da bu düştü
Aldırma Reşik Hüseyin
Bura Dersim’dir, gülü ağacı tükenmez
Gün gelir umut biter topraktan
Munzur suyu, Mercan bizi unutmaz

Biz buradan gideriz Reşık Hüseyin
Ağdat’ta zaman durur
Bir palamut düşer toprağa
Su yürür
İnatçıdır meşe ağacı, büyür

23 Aralık 2015

3 Yorum
  1. Barzan diyor

    Kendi milli bayragini yasaklayan ve kendi milli devletinin kurulmasina kar§i olan vatan xainileri ,ne Seyid Rizayi anlar nede Dersimi Kùrd oldugunu kabul etmez.
    Biz Kùrdler onlara Tuncelili diyoruz.
    Kafalarini çol haydutu katillerin yalan menkibeleri ilà kirletenler Kùrdin ba§ egmezlerini gormez.
    Hakikatin mesel anlaticilari derki. Re§ik Hùseyin katilama gelen kemalist ordunun katil askerlerini gùne§e kar§i ceper alip sava§maya çeker.
    Katil kemalist Ordunun askerlerinin alnindaki yizldiz ve ay armalarina ni§an alip vurur.
    Re§ik Hùseyinin mavzerindeki hesap
    Bir mermi bir katil Tùrk askeridir.
    Taki Re§ik Hùseyinin mermisi bittinceye kadar.
    Ba§ egmezlerimizin ruhlari §ad olsun.

  2. Vengma diyor

    Sayın Burkay’ın şiirini okuduğumda, ağladım. Dersimliler neden Hz.Seyit Rıza’yı Hezreti Hüseyin’den yüce görmezler ve neden Kerbala ‘yı Dersim olarak kabul etmezler?

  3. Simko Engizek diyor

    En azından bu Ağıt resmi ve hakiki dil’e çevirilseydi-o zaman Dersim olurdu.

    Dersim yörede bundan 100 yıl evvel kim Türkçe biliyordu?
    Evladi Kerbela’yız dedi-heyfa dedi-mekin dedi Seyyid Rızo-Muhacir İngiliz Türkler kulübü ağzı Rakı kokarak güldü, eğlendi ve önce Seyyid Rızo’nun oğlunu astırdı.

    Kemal Burkay Kurmanç Kürdü-Seyyid Rızo Zaza Kürdüydü-Dersim yöresi ya Kurmanci ya Zazaki (Kirmançki) Anadil bilirdi.

    En azından Kurmanci ve Zazaki de bu Ağıt’ı yazın ki Kürd tarihini hissetsin-her bülbül en şirin kendi dilinden öter.

    Bülbül dedim ya:

    Seyyid Rızo’nun sözü (tüm canların Ruhu herdem Kürdistan güneşi olsun)

    “Kargadan bülbül çıkmaz.”

    Silav u rez

    Neviye Nuri Dersimi u Melle Timoki

Yorum Yazın

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

8 + 19 =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla