Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

Ä°lham Ehmed’in Pentagon’dan söyledikleri…

ABD’de Suriye kargaÅŸasının sürdüğü dönemde Demokratik Suriye Meclisi EÅŸ BaÅŸkanı Ä°lham Ehmed, ABD’ye gitti ve Pentagon’da görüşmelere baÅŸladı. Ehmed, Pentagon’un içinden sorularımı yanıtladı.

Ahmet Nesin / GeçtiÄŸimiz hafta Suriye’de Demokratik Suriye Meclisi (MSD) EÅŸ BaÅŸkanı Ä°lham Ehmed görüşmeler yapmak üzere Amerika’ya gitti. Biz ne kadar yerel seçimler dolayısıyla baÅŸta CHP olmak üzere bütün partilerin iç yapısı allak–bullak oldu desek de ABD’de durum çok da farklı deÄŸil. Trump baÅŸka konuÅŸuyor, Pentagon farklı, Trump’ın söylediklerini ya mahkeme yada senato toparlayıp, düzeltiyor ama sonuçta parasıyla bile olsa dünyaya hâkim olmaya çalışıyor. Ä°ÅŸte ABD’deki Suriye kargaÅŸasının sürdüğü dönemde Ä°lham Ehmed, ABD’ye gitti ve Pentagon’da görüşmelere baÅŸladı. Bunun üzerine gazeteci bir arkadaşıma kendisine soru sorup soramayacağımı sordum ve 5 dakika sonra 3 soruyla sınırlı olmak üzere aÅŸağıdaki soruları gönderdim. Bu 3 soruyu telefonla yapmayı çok isterdim, Ä°lham Ehmed türkçe konuÅŸabildiÄŸi için bu gazeteciliÄŸim açısından çok iyi olurdu ama olanak yoktu ve Ä°lham Ehmed, Pentagon’un içinden sorularımı bant olarak, kısık bir sesle yanıtladı.

Ahmet Nesin: Ä°ÅŸler bu noktaya geldikten sonra Recep Tayyip ErdoÄŸan, Esad’la masaya oturur mu, aynı zamanda sizinle de?

Ä°lham Ehmed: Recep Tayyip ErdoÄŸan her ÅŸeyi yapabilir. Özelikle mevzu Kürtler olunca her tavizi vermeye hazır bir yapıdadır ve tek amacı da Kürtlerin yapılanmasına karşı durmak. Bu konuda geri adım atmıyor. Diyor ki ”illa Kürtlerin yapılanmasını engellemeliyim”. Bu sebeple yine taviz verebilir. Åžimdiye kadar zaten hep taviz vermiÅŸtir. Daha önce ”muhalefet” diye ortaya çıkan grupları çetelere evirerek Rejim’e karşı kullanırken hepsini daha sonra tavizler ÅŸeklinde tasfiye etti. Esas hedefi Kürtlerin özgürleÅŸmesini engellemek ve aynı zamanda Suriye içinde geliÅŸen demokratik yapıdır.

Bunun dışında Rejim de kendi çıkarı doÄŸrultusunda otoritesini tekrardan tüm Suriye’de saÄŸlamak için, tüm alanlarda kontrolü saÄŸlamak için giriÅŸimlerde bulunmaktadır. Bizim ise Rejim’le yaptığımız görüşmelerde, temel amacımız prensipler doÄŸrultusunda Suriye’nin demokratikleÅŸmesidir. Bize göre demokratikleÅŸmeyi tüm Suriye’ye yaymalıyız, bölgesel kalmalı. Bu çerçevede görüşmelerde bulunuyoruz.

Ahmet Nesin: Suriye’deki olumlu geliÅŸmeler Kürtler açısından Türkiye’yi ne kadar etkiler?

Ä°lham Ehmed: Åžimdi Suriye krizi ve çözümsüzlüğü ister istemez komÅŸu ülkeleri de etkiliyor. EÄŸer Suriye sınırları korunarak bir çözüm geliÅŸirse, demokrasi projesi Suriye’de ilerlerse o zaman komÅŸu ülkeler de kendi sınırlarına çekilir ve eski karışık durum, dileyenin silahlı çeteleri Suriye’ye yolladığı durum, ortadan kalkar. Tabii bu Suriye’nin içiyle baÄŸlantılıdır; Suriye’de demokrasi mi geliÅŸiyor yoksa diktatörlük mü? EÄŸer demokrasi geliÅŸiyorsa bu komÅŸu ülkelere de olumlu yansır ve daha barışçıl bir iklimin hâkim olmasını saÄŸlar. Yok eÄŸer diktatörlük veya cihadist gruplar hâkim gelirse bu durum komÅŸu ülkeleri de sürekli bir karışıklık ve tehdit altında bırakır.

Ahmet Nesin: Neredeyse bütün dünya çeÅŸitli nedenlerle Kürtleri desteklerken ErdoÄŸan savaşı göze alabilir mi? 2. ordu komutanı Suriye’ye karşı savaÅŸa karşı çıktı, diÄŸer komutanlar bu riski alır mı, ErdoÄŸan’a rest çeker mi?

Ä°lham Ehmed: EÄŸer tüm dünya Kürtlerin ve Kürtlerle beraber hareket eden, teröre karşı dünyayı savunup ve dünyanın da güvenliÄŸini saÄŸlayan kesimlerin korunması gerekir derse o zaman ErdoÄŸan kendi gücüne dayanarak adım atmaz. Birileri ona yeÅŸil ışık yakmazsa bu yönlü hareketlere giriÅŸemez. Yani ne TSK komutanları ne de çeteler bu ÅŸartlarda savaşır. Åžimdiye kadar ErdoÄŸan Suriye’ye hep bazılarından yeÅŸil ışık alarak giriÅŸ yapmıştır. Yani güç olarak da öyle göstermeye çalıştıkları bir güçte deÄŸiller. Türkiye devleti ve ErdoÄŸan hükümeti, adeta çocuk gibi, baÅŸka devletlerin ellerinden tutup büyüttükleri bir yapıdırlar. Ä°ÅŸte ÅŸimdi bu çocuk asi-avare bir çocuk mu olacak? Yani bütün dünyanın karşı çıktığı bir iÅŸe giriÅŸirse bu duruma düşer. Bu sebeple tek başına hareket etmeyecektir.

Tabii Türkiye’nin Kürt’ü katliama uÄŸratma tehlikesi içeren Kürt karşıtlığına, yüzyıllardır Kürt’e uyguladığı zulme ve iÅŸgalci tutumuna karşı uluslararası net bir tavır olmalıdır. Bugün Türkiye’de parlamentoda olan resmî bir partinin vekilleri ile binlerce üyesi tutukludur. Bu partinin üyelerine karşı siyasi bir kırım söz konusudur. Bu bir nevi katliamdır. Bu yapılanların hepsi de ”terörle mücadele” adı altında yapılmaktadır. Artık uluslararası güçlerin Türkiye’nin bu terör manipülasyonuna karşı çıkması ve Kürt sorununu çözme noktasında bir ÅŸeyler demesi gerekir. Net bir tavırla karşı durması gerekir. Kürtlerin yıllarca inkârı, köylerin yakılması, ÅŸehirlerin harap edilip, ocakların söndürülmesi, zorunlu göçe tabii tutulması… Artık dünyanın bu millete ”terörist” gözüyle bakmak yerine bu millete teröre karşı net tavır almış ve dünya adına onlarla savaÅŸmış, dünyanın güvenliÄŸine katkı saÄŸlamış bir millet gözüyle bakma zamanı gelmiÅŸtir. Bu dediklerim Rojava Kürtlerinin yanında tüm Kürtleri kapsar zira Rojava Kürtleri ÅŸahsında bu durum tüm Kürtleri kapsar. Dünyanın bunu bilmesi, anlaması gerek. Kürtler hiçbir zaman uluslararası deÄŸerlere karşı durmamış ve ulusların çıkarına karşı da tehdit oluÅŸturmamaktadır. Kürtler hiçbir halka karşı zor ve zulüm uygulamamış tam tersine halkları ve insani deÄŸerleri koruyup savunmuÅŸtur. Ä°ÅŸte bu nedenle bu fedakârlığa karşı dünyanın Kürtlere olumlu geri dönüş yapması gerekmektedir. Dünyanın bu çerçevede Türkiye’nin saldırılarına karşı durması gerekmektedir. Tabii Türkiye tek de deÄŸil, diÄŸer iÅŸgalci saiklerle hareket eden her kesime karşı bir tutum gerekmektedir. Baas Rejmi de bazı yönlerden Türkiye’ye benzemektedir. Demokratik sistem sorununun olmasının yanında geçmiÅŸten günümüze Kürtlere karşı tutumu Türkiye’den çok da farklı deÄŸildir. Yani mesele budur. Net bir tavırla Kürtler savunulmalıdır. Demokrasi çerçevesinde insani çerçevede savunulup korunmalıdır. Bu noktada Türkiye’ye baskı uygulanmalıdır ki Kürtlere karşı politikasını deÄŸiÅŸtirsin. Evet sadece Türkiye’nin saldırıları durdurulsun da demiyoruz. Türkiye, Kürtlere karşı tavır deÄŸiÅŸikliÄŸine zorlanmalıdır.

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

3 − 3 =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla