Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

Vera Koyi yazdı: Kral Çıplak diyorlar!


Siirt Vakası;
Ziyaret amaçlı Siirt’e gitmiÅŸtim. Kadına ÅŸiddet konulu bir seminer çalışması için Ä°HD ÅŸubesine gittim. Amacım konuyla ilgili somut veriler üzerinde bir çalışma yapmaktı. Dernek baÅŸkanı Gülay Hanım nezaketle beni kabul etti. Bir süre sonra genç ve kumral bir kadın içeri girdi, tedirgin ve ürkek bir hali vardı. Ben rahatsız etmeme adına dışarı çıkmak istedim ;ancak isminin Delal olduÄŸunu söyleyen genç kadın, kalmamı isteyince bende meseleyi öğrenmek adına içerde kaldım. Ben, bugün bu genç kadının hikayesini sizlerle paylaÅŸacağım. Delal, üniversite yıllarında daÄŸa yönelir. Uzunca bir zaman bu baÄŸlamda faaliyet yürütür; ancak sonra daÄŸdan ayrı düşer.
Hakkından ciddi iddia ve ithamlar olsa da somut bir kanıta rastlanmaz ve ÅŸartlı salıverilir. Delal neden daÄŸdan ayrı düştüğünü esasta hiç anlatmadı. Ancak bu genç kadının hikayesi öğrenilmeye deÄŸer. Ben aradan çekiliyorum geri kalan kısmını Delalden dinleyelim. ” Ben üniversite yıllarında dağı tanıdım, uzunca bir zaman daÄŸ yaÅŸamına dahil oldum ancak sonra dağı daÄŸda, örgütü örgütte bıraktım ve ayrıldım, yeniden bir hayat kurmanın uÄŸraşında oldum. Ä°lk zamanlar çok zorlandım ev, aile ve sivil hayatta. Her ÅŸey bana çok ama çok yabancı ve garip geliyordu. Yatarken, kalkarken, yemek yerken ve konuÅŸurken yaÅŸamın her hali bana tuhaf geliyor, belli etmesem de çoÄŸu zaman ne yapacağımı bilmiyordum gerçekten.
Konuşulan, tartışılan ve önemli, önemsiz her şey benim için çok farklıydı. Bazen konuşacak konu bulamazdım ya da sivil hayatta konuşulanlar benim için bir anlam ifade etmiyordu, örneğin ev kirası, elektrik su parası veya karı koca kavgası ne bileyim gezmek, tozmak yani giyinip süslemek ya da sevme sevilme ihtiyacını duymayı kendi içimde bir suç unsuru olarak görür, yaşamın en rutin hallerini garipserdim.
Her geçen gün, yalnızlaştığımı fark ederdim. Mesela tesadüfen bir uçak, blr helikopter sesi duysam ya mevzilenir ya da savunma, korunma pozisyonuna girerdim, insanların çok gülmesi, bağırıp çağırması ve hatta bana basit ve anlamsız gelen konuşmalarını dinler boş boş bakmakla yetinirdim.
Sözcüklerim yetmezdi sivil hayatların konuşmasına dahil olmaya ve gece olunca sessizliği dinlerdim, aklım dağın, taşın ve vadilerin karanlığına giderdi, bazen üşürdüm bazen de uyku ve uyanıklık arasında yaşadım yılları.
Yeniden okumalıydım ve disiplinli bir çalışmayla üniversiteye hazırlandım, kazandım ;ama korkuyordum, nasıl ve neyle okuyacağım vb kaygılarla öylece ürkerdim.
Bir yandan ekonomik sorunlar, yabancılaşma, devletçilerin, örgütçülerin yaydığı psikolojik baskılar ve toplumun iki arada bir deredeki küçük hesap ve kaygıları her geçen gün beni zorluyordu. Sustum.
Okul yıllarında yurtlara alınmadım, hatta bazı yurtlarda kovuldum, gerekçe de ÅŸu,” Burada daÄŸa yakın öğrenciler var sorun çıkarırlar.” diye. Yerli yersiz takibe alındım, resmi, gayri resmi. Öğrenci grupları yöneldi, kimden duymuÅŸlar bilinmez. Bazı çevrelerin çok ciddi korku ve kaygıları olmalı ki sürekli beni izlerlerdi, zavallı öğrencileri bana yönlendirir beni denetlemeye çalışırlardı. Bunlar kimdi bilemedim ne örgüt ne devlet ikisi arası bir ÅŸeydiler.
Bazen gereÄŸinden fazla küçük görüldüm, bazen de gereÄŸinden fazla büyük, toplum hücrelerinde kümelenen her kiÅŸi ve kiÅŸiliÄŸin birincil hedefi haline geldim. Korkusu olan, hesap kitabı olan kim var kim yok görevden vazife çıkarıp bir yandan devlete, bir yandan da örgüte yaranmanın uÄŸraşında oldular. Ses etmedim, okuyacaktım kararlıyım bu sefer okul bitecekti. Pek çok zorluÄŸu geride bırakarak mezun oldum. Ä°ÅŸe ilk baÅŸladığımda her ÅŸey çok normal geliÅŸti; ancak bir zaman sonra psikolojik baskılar baÅŸladı, dağı hatırlatan imalar, bu konuda taciz ve hakir edici yönelimler ve bir ay sonra iÅŸveren ” Evden ve iÅŸten çık hatta bu sokaktan da bir daha geçme” diyerek hukuksuz bir ÅŸekilde çıkışımı verdi. Tabi buraya kadar olan kısmı normal kabul edilir;ancak esas facia bundan sonra baÅŸlar. Yeni iÅŸ yerim Siirtti ve buraya yabancı bir insandım, bildiÄŸim, tanıdığım kimse de yok ve paramı alamadığım gibi yanımda para da yoktu, sadece bir paket sigara almaya yetecek kadar para vardı yanımda. Tablet ve bazı kitaplarımı satmak istedim ama kimse almadı. Merkezdeki caddeleri öylece dolaÅŸtım ve caddenin sonunda HDP binası dikkatimi çekti. Önce tereddüt etsemde, ancak öyle zor durumdayım ki anlatamam, bir yandan iÅŸsiz kalmanın sıkıntısı, diÄŸer taraftan garip adamlar tarafından takip edilmem, parasızlık ve kalacak bir yerin olmaması gibi duygularla parti binasına girdim. Sakin bir ÅŸekilde merdivenleri yavaÅŸ yavaÅŸ çıkıp ve açık olan kapı aralığında genç bir kızın pencere kenarı masabaşında oturduÄŸunu fark ederek hemen yanına gittim. Kadın yönetimiyle görüşmek istediÄŸini ifade ettim. Uzun boylu, sarı saçlı ve gençten bir adam kapı eÅŸiÄŸinde konuÅŸulanları dinlese de pek önemsemedim. tahminen beÅŸ – on dakika içinde yerel kıyafetler giymiÅŸ dört kadın içeri girer. Kapı arkasında fısıldaÅŸmalar, telaÅŸlı telaÅŸlı adım atmalar bir süre devam eder ve hemen akabinde daha önceki genç kız, gelen gideni kapıda karşılayan, hışımla içeri girip bana ” Sen ne hakla buraya gelirsin hemen çık git burdan, cesarete bak ya ” deyip avazının çıktığı kadar bağırarak hakaret etmeye baÅŸladı. Kızım yaşında bir genç kız, havalı havalı devrimcilik yapmakta, yani beni kovmakta ve ne yaptığını bilmemekte, erkeklerin tüm yiÄŸitlikleri üstünde, üstüme üstüme yürümekte.
Öfkeyle bakan bir yığın adam, ÅŸaşırmadım ama çok üzüldüm ve ilk defa ÅŸunu dedim, sadece bir kadın olarak geldim buraya ancak sizden ne yurtsever ne de demokrat çıkar , ölümü ne kadar çok seviyorsunuz. ” deyip ordan çıktım.
Hayatımda hiç olmadığım kadar öfkeliydim gerçekten , biraz önce yaÅŸadığım bir gerçek miydi, deyip sanki gördüğüm yaÅŸadığım ÅŸeye inanmayı, kabul etmeyi bilincim ret ediyordu. Bu duygularla soluÄŸu EÄŸitimSen’de aldım.Vakit akÅŸama doÄŸru hızla ilerliyordu. Nazikçe gitmem gerektiÄŸini söylense de dinlemedim ve kısaca durumu anlattım. Gidecek bir yerim yoktu, bunun üzerine
Sendikadaki öğretmenler beni birkaç gönlüğüne öğretmen evine yerleÅŸtirdiler. Bir kaç günün verdiÄŸi stres ve psikolojik baskılardan olsa gerek ciddi saÄŸlık sorunları yaÅŸadım ve öğretmenlerin desteÄŸi ile hastahaneye götürüldü. Ä°ÅŸlemler bittikten sonra muayene için içeri girdim. Ä°ri yapılı, esmer ve bir kadın için gereÄŸinden fazla kilolu bir kadın doktor, bana baktı ve hiç abartısız ” Siz hamilesiniz, çocuk düşürmüş olabilirsiniz deyince,hiç olmadığım kadar sakin ve maÄŸrurdum gerçekten, çünkü bu zavallı insanlar böyle yöntemler kullanıyor. Åžunu sordum, Sen nasıl bir kadınsın, nasıl bir doktorsun, deyip ona tepeden ve aÅŸağılayarak baktım.
Muayene bile olmamıştım, amaç bir kadın olarak toplum içinde beni itibarsızlaÅŸtırmak, ve son birkaç gündür komple bir kaosun içinde olduÄŸumu orada anladım, ben sivil hayatta pek çok ÅŸey umardım ama bir kadın doktorun bu kadar çirkin bir bilince sahip olacağı aklıma bile gelmezdi . Muayene olmadan ordan ayrıldım yine peÅŸimde aynı adam. Daha olumsuz durumlarla karşılaÅŸmamak için soluÄŸu Ä°HD’ de aldım. ” Biz bu genç kadını dinledikçe olayın ayrıntıları daha net ortaya çıkar.
İşveren, devletten destek almak için Delale acımasızca ve arsızca mobing uygular.
Bu genç kadının peşinde dolanan adam Siirtli, sürekli Delali takip eder özellikle Kürtlerin yoğun olduğu kalabalık grublara genç kadını gösterip, bu kadın benimle yaşıyor adı bahar, vb pek çok yalan, iftira ve genç bir kadını itibarsızlaştıracak ne kadar söz varsa bunları dile getirir.
HDP çalışanları kendilerince
devrimci blr tavır takınıyor ve yıllarını dağda geçiren yalnız ve zor durumda bir kadını her türlü olumsuz yönelimlere maruz bırakıyor. Delalelin maruz kaldığı yönelim tam tamına sivil bir faşizm ve öyle sıradan bir olay değil çözüm süreci denilen zamanların arefesinde yaşanıyor.
Acaba aynı ÅŸekilde bir erkek olsaydı veya Delal her hangi bir güçle hareket etseydi aynı yaklaşım olur muydu, hdp’si, iÅŸvereni ve bir kentin ayaktakımı el birliÄŸi ile yalnız ve savunmasız bir kadına karşı ortak tutum geliÅŸtiriyor,
psikolojik baskı oluşturuyor, tahkir edici yönelimlere maruz bırakılıyor.
Sosyal, siyasal, toplumsal sorunları çözme iddiasında olanlar, haklıdan yana değil, güçlüden yana tavır koyarsa,
Kürdün acısına, sevincine ortak olmayı emir talimat biçiminde ele alırsa, Kürtlerin haklı mücadelesine zerre kadar zarar vermeyeni ötekileştirir, kirli ve düşmanca yönelimlere ortak olunursa , topyekün bir ulusun varlığı için ciddi tehdit unsuru olanları aklayıp paklarsan, askari düzeyde demokrat olmayı beceremezsen, gün olur sizin de sesiniz soluğunuz kesilir ve sizi ne duyan ne de dinleyen olur.Çünkü adalet ve demokrasi herkese lazım.
Ha bu arada Delal mezun oldu, muazzam resimler yapıyor

1 Yorum
  1. Barzan diyor

    Ekonomik durumlari iyi olan bir koklù aileden olup okulu terk ederek bizler gibi daga §ava§maya çikan bir arkada§imdi.
    Sonra orgùt çam kirigi gibi param parca oldu.
    Bu arkada§ taraf olmadigi için yapa yanliz kalan ve bulundugu pe§merge kampini terk etme secenegi kaldi.
    Bulundugumuz alandan Kuzey Kurdistana gitmek için orgùtùn merkez komitesinden birden fazla orgùt ve partinin bulundugu alandan gùvenli geçmek için yazili bir mektub gerekliyken kendisine verilmedi.
    Ki§ mevsimiydi i§galçi askerleri olmasa bile Kurtlarin varligi bir olùm tehlikesiydi.
    Baki§lari ilà benden yardim istiyen bu yigit arkada§ima bir sonraki sinir otesine giderken beraber oldum.
    Donù§te bende onun gibi oldum.
    Kuzey Kurdistana gidemezdim ama Rojeva Kurdistana gitmek için 5 ay sùrede ancak ula§abildim.
    Pe§merge mùfrezeleri ilà dolana dolana.
    Yillar sonra O arkada§ ve diyerlerinin Kuzey Kurdistana gecerken yakalandiklari ve yillarca hapis yatiklarini ogrendim.
    Biz Kurdlerin orgùtlerinde ki§i hukuku nedir halen bilmiyorum.
    Hayatini kaybeden Kurd yigitlerine §ahadet ve cennet verildigini her orgùt ve parti soyleyip yaziyor.
    Ama sava§ magduru gazilerin durumu nedir bilinmiyor.
    bilet parasi olmadigi için uzak §ehirlerdeki tutsak çocuklarini gidemeyen aileleri tanidim.
    Kralmi çiplak yoksa orgùt ve parti millitanlarimi uryan ve kimsesiz bir muama.
    Vera Koyi hanimin bunlari yazarak irdelenmesi iyi oldugunu dù§ùnùyorum.

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

4 × 4 =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla