Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

İran işi diziye döndü

Selahattin Çelik //  ABD ambargosunun pardon “cezalandırmasının” ikinci adımı davul zurna eşliğinde başladı. Trump konsepti elek gibi. Hedef İran petrolü ama Çin, Hindistan, Japonya, Güney Kore ve Türkiye muaflar. Çin başından Trump kararlarına karşı, diğerleri İran petrolüne bağımlı müttefikler.

İran petrolünün yasaklı oluşundan yararlanan Rusya, askeri siyasi müttefiki. Almanya, Fransa ve İngiltere de, Trump politikasıyla bir değiller. Atom Antlaşmasını korumak istiyorlar ve İran pazarını yitirmek istemiyorlar.Karmaşık bir önleme bile gittiler. İran petrol satacak, karşılığı bir merkeze kaydedilecek, İran birşey satın aldığında parası o merkezden aktarılacak. Tabi yürürse!

Amerika ara seçim sonuçları da eleğin deliklerini genişletebilir. Trump cezaları başından tökezliyor gibi. Yine de şu tehlike var: Trump İran petrol vanasını tümden kısmak istiyor, Tahran “gücün yeterse” havalarında. Heyecanlı bir bekleyiş. Hangisi ‘yiğit’ dersiniz?

Siyah ve beyaz gibi net çelişki

Washington Tahran’dan uydurma suçlamalarla rehin tuttuğu Amerikalı ve müttefiki ülke vatandaşlarının serbest bırakılmasını istiyor. Terörist olarak isimlerdirdiği Hizbullah, Hamas gibi örgütlere desteği kesmesini istiyor. Irak egemenliğine saygı göstermesini, Şii milislerini dağıtmasını istiyor. İranlı güçlerin Suriye toprağından çekilmesini istiyor. ABD ile Ortadoğu’daki müttefiklerine yönelik tehditlere son vermesini, roket saldırılarını durdurmasını istiyor…

“İstiyor” dedim ama “emir” onlar. Halklar ilişkilerinde alışık olmayan bir dil! Ben ise daha çok şu çelişkiye dikkat çekmek istiyorum:

Yukarıdaki suçlamaların tümü Türkiye için de geçerli. Türk devleti de düzmece suçlamalarla insanları tutukluyor, ancak siyasi-ekonomik tavizler karşılığında onları serbest bırakıyor. Amerikalı rahip Brunson olayı gözönünde.

Türkiye de Irak egemenliğine saygı göstermiyor, bombalıyor, öldürüyor. Türk ordusu, Irak ve Suriye’de Kürt bölgelerine girmiş. ABD müttefiki Kürtleri tehdit ediyor, roket ve toplarla vuruyor onları. Türk devleti de her çeşit aşırıcıya destek sunuyor.

ABD’nin Cemal Kaşıkçı olayındaki tutumu, İran olayındaki ahlaki pozisyonuna olumsuz yansıyor. Çünkü olayın bir aktörü Suudiler, diğeri kurbanı bilerek celladına itekleyen ev sahibi.

İran yukarıdaki suçların sahibi. Peki ya bu zıt davranış? “Tahran suçlu”, “Ankara tertemiz!” Trump konseptinin çok ciddi bir zayıflığı bu. Yasa herkes için geçerliyse, anlamlıdır, adildir.

Sadece Trump mı?

 Trump’ın politikası, güç kabalığı. “En üstün teknoloji benim”. “Gücüme yaklaşan mı var?” “Dünya para musluğu elimde”. “Her tarafımdan zenginlik dökülüyor”. “Var mı bana yan bakan?” “Uluslararası yasalar ve kurumlar mı?, hadi oradan!”…

Tümü de doğru. Ama Allahaşkına söyleyin, bunu yapan sadece Trump mı? Putin’in yaptığı nedir? Onları bırakalım, bölgemize, evimize gelelim. Tahran İmamlarının, Ankara Otokratının, Kürtlere yaptıkları? Kürdistan’ın güneyinde İran roketlerinin döktüğü kan daha soğumamış. Batı Kürdistan, Ankara’nın günlük tehditleri altında yaşıyor. Waşington Trump’ı, Tahran ve Ankara Trumplarının yanında yaya kalmıyor mu? Dünya bu gözükaraların dünyasına dönmüş. Canavar olmuş, felaket ekiyor, felaket yayıyorlar.

Trump, Tahran’a Allah vergisi mi?

 İran’da alışık olduğu üzere gösteriler başladı, sadece ABD’ye karşı ve devletin öncülüğünde. (1982 ve 1985’te iki defa Tahran Havaalanına indim. ABD ve İsrail bayraklarına basmadan geçmek mümkün değildi). Peki neden Sarıklılar iktidarına karşı gösteriler yok? Yok, çünkü sıkı yasak.

Sıralamak fazlalık, rejim son derece ciddi sorunlarla boğuşuyor, boğuşuyor diyorum, gerçekte boğuluyor. Teknoloji eski ve dökülüyor. Bankacılık çökmüş. İşsizlik ve yoksulluk had safhada. Yasak, tutuklama, işkence ve idam bir yanda, yönetenlerin çürümüşlüğü ve bütçeyi yutan yayılmacı maceralar diğer yanda…

Ve şu imdat işareti; İran kuraklıkla boğuşuyor, sussuzlukla yüzyüze. Hazar Denizinin yaşam potansiyeli ormanları ve su havzaları bile egemenlerin çiftlik yazlık talanına maruz. Öbür dünya hikayeleri toplum için, bu dünya zevkleri onlar için.

Sarıklılar, Trump’ı Allah vergisi gibi görüyor, toplumun dikkatini ana sorunlardan uzaklaştırdıklarına inanıyorlar. Başarısızlıklarını “Büyük Şeytan”a yükleyip kendileri aklayacaklar. Ya tutmasa? İran toplumları direnişçi. Ve Sarıklıların Trump’tan ödleri kopuyor. Tanrı onu onlardan eksik etmesin mi diyelim?

Güney Kürdistan’ın bir rolü var mı ki?

 İran komşu. Türkiye gibi o da ekonomik ortak. İnsan kopamaz. Ama olayın şu yanı var ve oldukça önemli: Güney’de örtülü bir İran varlığı, işgali var. Tehdit ediyor, kaçırıyor, öldürüyor, top mermisiyle, roketle vuruyor, idam ediyor, sırt hamallarını katlediyor… Güney’de Kürtlerin birliği önünde dikendir ve her Kürt felaketinde parmağı var.

Güney-İran ticaretini kimi Kürt basın organları abartılı rakamlarla veriyorlar. Yönetimindeki ikilik, ticarete de yansımış. Kara ticaretin payı, resmi olanından çok daha büyük sanki. Vesileyle bir hatırlatma; DAIŞ’le de ticaret yapıyor diye birçok Kürdün adı dolaşmıştı. Demek ki kirli işler söz konusu olduğunda uygun Kürt bulmak hiç de zor değil.

Basından söylüyorum, İran ticareti konusunda Kürt partileri birbirini suçluyorlar. Ancak İran’la olan, Türkiye ile olanın benzeri. İddialara ihtiyatlı yaklaşmak gerekir. Madem konu Waşington-Tahran boğuşması, Kürdün Tahran için üzülmeye hakkı yok.

Kürt halkının sesine kulak vermeliyiz. Halk, Tahran’ın Kürtlere yaptıklarının bir bedelinin olması gerektiğine inanıyor. İlahi bir güç mü yapar, Trump mı vesile olur? Halkın dileği, Kürt partileri için emir niteliğindedir. İdam gidenlerin bakışı, kurşuna dizilen hamalların yük altındaki uzanışı, roket kurbanlarının parçalanmış cesetleri unutulamaz ki!

Rudaw

Yorum Yazın

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

thirteen − five =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla