Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

Gizli:Kürtlere Ayrı Anayasa

Yavuz Özcan // GİZLİDİR : Genelkurmay Strateji Plan Dairesi, Strateji Şube Müdürlüğü
İLGİLİ BIRIMLERE ELDEN GİZLİ
KİME: Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığına,
TÜRÜ: İLGİLİ BIRIMLERE MAHSUS VE SAYISIZ
BELGE KONU: İHALA-8217TKL-TAR
KONU : Bolgede yapılan harakatta alınacak acil tedbirler ve 84933840-3000-350-14 Askeri Birimlerinin Yetkileri .

“Çöktürme” planınını kimin sızdırdığını sorgulamaya başlayan hükümet, nitekim sonunda buldu. Yakalama kararından 12 saat önce Gürcistan’a geçen, oradan da önce Ermenistan’a, ardından da Almanya’ya giden eski Savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara’nın, gizli devlet belgelerini de yanlarında götürdüklerini hükümet medyası yazmaya başladı.

Savcıların bavullarına pijamalarını koymadıkları kesin. Bavullarda nelerin çıkacağını biraz sabrederek bekleyelim…Savcılar Erdoğan hükümdarlığını sallayacakları kesin. Bu sallantılar sonrası, elmaların ağaçtan nasıl düşeceklerini hepimiz birlikte göreceğiz…Hatta savcılar kazık öyle değil, bak böyle atılır derse hiç şaşırmayın…Ama biliyoruz ki korkunun acele hiç faydası yok…Savcıların bavullarındaki fermuarların küçük bir açık noktasında gelen pis kokular insanı bayıltmaya yetiyor.Tümü açılınca ne olacağını varın siz değil, hükümet düşünsün…
2014 Eylul ayında Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’nın hazırlayıp, Genelkurmay Başkanlığına sunduğu ve Genelkurmay Strateji Plan Dairesi, Strateji Şube Müdürlüğü bunu ‘Çöktürme’ planı olarak savaş simülasyonuna denemesi yaparak hükümete sunduğu Gizli ibareli eylem planı güncelenerek uygulamaya koyuldu. Önemli bölümlerini yayınlamıştım. Şimdi ikinci bölümüne bakalım.

Raporda “dost ve müttefik ülkelere, terör örgütü mensupları ve yandaşlarının ülkelerinde faaliyet göstermesine imkan tanımama ve terörün maddi kaynağının kurutulması bakımından etkin tedbirler alma. Terör örgütünün bölge halkının huzur ve refahını engellemeye çalıştığını ortaya koyduğunu,güvenlik güçlerimize yönelik saldırılarda kara mayını kullanmaktan çekinmememektedir ve bunun bedelli en ağır şekilde ödetilmelidir’ denilmekte.
Devamla: “Bölücü terör örgütünün ülkemizin bütünlüğünü ve milletimizin birliğini ve huzurunu bozmaya yönelik her türlü faliyetine karşın çok yönlü olarak yürütülen mücadelenin içinde bulundugumuz bu dönemde halkımızın sağduyulu yaklaşımı ve desteğinden alınan güçle aynı kararlılıkla sürdürülmeye devam edeceği ve terör örgütüne destek veren bataklıkların kurutulmasının ivedilikle sağlanması.
Dost ve müttefik ülkelere bu hususları ciddiyetle ve sorumluluk duygusu içinde ısrarlı bir şekilde anlatılmalı ve onların dikkate almaları sağlanmalı ve terör örgütü mensupları ve yandaşlarının ülkelerinde faliyet göstermelerine imkan tanımamaları ve terörün maddi kaynağının kurutulması bakımından etkin tedbirler benimsemeleri için bütün yolllar kullanılmalıdır.
“ Artık İç tehdit olmayacak”
2014’da kaleme alınan belgenin 22 sayfasında ise ‘Bundan sonra asla iç tehdit olmayacak. Legal alanda örgütlenmesinin verdiği avantajlar, anayasanın kendilerine verdiği Anayasal hakları ve koruma zıhrı terör destekçisi partiyi, dağdakilerinden daha avantajlı duruma getirmiştir. Devletimizin ve milletimizin birlik ve bütünlüğüne kastdeden bu hain guru, devlet olanaklarınıda devletimize karşı kullanarak her türlü okkabazlığı yaparak ülke bütünlüğümüzü tehdit derecesine varmışlardır. Terör örgütünün uzantısı malum partinin kadroları ve ellerinde bulunan belediyelerin kademeli olarak tasviyesine öncelik verilmesine azami önem verilmesi gerekmektedir.İç İşlerı Bakanlığı yetkisinde olan belediyelerin terör örgütünün yardakçısı sözde partiden alınıp devletimizin denetimine verilmelidir.
“84933840-3000-350-14” “Askeri Birimlerinin Yetkileri konulu bölümde ise “ Askeri birim sorumlularının HDP ismi ile anılan terör yardakçısı partinin kadroları, sözde vekillerine musamaha gösterilmemesi, operasyon alanlarına sokulmamaları ve bu konuda askeri personelin bir teredüt yaşamamasını sağlamak gerekmektedir. Bu terör yardakçısı partinin elinde bulunan Belediyelerin araç ve gerekçleri tamamen terör örgütü mensuplarının emrine verilmiş, hendeklerin kazılmasından, lojistik destek taşınmasına kadar her türlü işlemde kulllanılmıştır.

Belediyelerin İç İşleri Bakanlığı tasarufunda olduğu ve aynı şekilde yargı yoluyla yapılacak sonuçların daha hızlı sonuçlar alınacağı, gerekli mercilerin bu işlemleri daha da hızlandırmaları artık bir zaruriyet olmaktadır. Bölgede operasyonlarda bulunan tüm personelimizin terör örgütünün ve yardakçısı partinin belini kırana kadar devletimizin tüm kurumları tam bir seferberlik içinde olduklarını akıllarında çıkarmamaları gerekir. Bu seferberlik vesilesi ile istenilen tüm lojistik destek, araç gereç ve yasal engellerin anında ve seri bir şekilde önlerinizde kaldırılacağını bilmeli ve bunu operasyon içinde bulunan idari birimlerin dikkatini dağıtmaması gerektiği bilinmeli ve buna göre rahat hareket edilmelidir.

Devletimizi tehdit eden bu iç tehdit ortadan kaldırılana dek bu işlevselliğin sürekliliğinden teradüt edilmemesi gerektiği bilinmelidir.
Birlik komutanları, tüm personeline askerin silah kullanma yetkilerini tekrar tebliğ edecek ve öğreteceklerdir. Her türlü baskın, sabotaj, taciz ve saldırıda mutlaka ateşle karşılık verileceği tüm personele tebliğ edilecek ve öğretilecektir. Bu konuda teradütlerin yaşanması halinde birlik sevk ve idarecileri mesuldurlar.
“1-Askerin silah kullanma yetkileri aşağıdaki gibidir.
2- Birlik komutanları tüm personeline askerin silah kullanma yetkilerini tekrar tebliğ edecek ve öğretilecektir.
3- Her türlü baskın, sabotaj, taciz ve saldırılara mutlaka ateşle karşılık verileceği tüm personele tebliğ edilecek ve öğretilecektir.
4- Savcının karşısına çıkma korkusu ile silahını kullanmaktan çekinen personelin yapmış olduğu davranışın sonuçlarının çok ağır olabileceği, bu sebeple şehit verebileceğimiz, silahını kullanmayarak devletin milletin bekasını tehlikeye düşüreceği, vatan hainlerinin, teröristlerin ve devlet düşmanlarının kendilerinde daha fazla güç bulacaklarını tüm personeller akıllarından bir an bile çıkarmayacaktır.
5- Hain bir saldırı sonucu tabuta girmek yerine savcının karşısına çıkmanın tercih edileceği tüm personel tarafından benimsenecektir.

6- Emir tüm personele tebliğ edilerek devletimizin zor bir dönemden geçtiği hatırdan çıkarılmayacak.
7-Silah kullanımı konusunda yasal prodüsürler düşünülmeyecek, bir seferberlik ve olağanüstü durum yaşandığı bilinmeli ve askeri mahkemelerde gereken her türlü düzenlemenin yapılacağı bilinmelidir.
8-Yaşanılan bir ayaklanma halidir. Devletimizin bekaasi için teredütler olmamalı ve bu konuda olabilecek olumsuzluklarda birlik komutanları sorumlu tutulacaklardır.
9-Tank ve benzeri zırlı araçlarda yapılacak atışlarda isabetlenen alanların dışına sekmesi durumunda da herhangi bir sorumluluğun olmadığı bilinmeli, devletimizin içinde geçtiği bu zor dönemde ilan edilmemişte olsa yüksek ölçekli bir atış gerekmektedir.
10- Olası personelin şehit düşmemesi için gereken ne varsa teradütsüz yapılmalı ateş gelen konuk ve bölgeler teradütsüz yüksek ateş gücüyle etkisiz hale getirilmelidir.
11-Yerleşkelerdeki konutların oturulamaz hale getirilmesi, geri gelenlerin operasyon sonrası dönmemeleri göz önünde bulundurularak hareket edilmesine özen gosterilmelidir.
12-Çocukları terör örgütü içinde bulunan ailelerin konutlarına ayrı bir özen gösterilmesine dikkat edilmelidir.
13-Bilinen birimlerin yüzlerini kapatmalarına devletin resmi yayınları olsalar bile açık şekilde görünmemelerine önem gösterilmesine dikkat edilmeli.
14-Operasyonlarda psikolojik hareketlerin fiziki hareketlerden önemli olduğu ve bunlar teradütsüz bir şekilde yerine getirilmesine özen gösterilmelidir.
DİĞER HUSUSLAR

1. YÜRÜRLÜK
Hazırlanan Güvenlik Strateji Belgesi Bakanlar kurulunca onaylanmıştır

2. UYGULAMA VE SORUMLULUK

a. Guvenlik Strateji Belge’sinin uygulanmasından İçişleri Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı sorumludur.
b. Belgede ayrıca görev verilen diğer bakanlıklar, iç güvenlik kuruluşları ve diğer kurumlar Güvenlik Strateji Belgesi’nin uygulanması amacıyla kendi görev alanlarına ilişkin görevleri yerine getirmek zorundadırlar.
c. İçişleri Bakanlığı, Savunma Bakanlığı Belgenin yürürlüğe girmesini müteakip uygulamaya ilişkin esasları ve diğer güvenlik birimleriyle ve kuruluşlar tarafından yapılacak görevleri takip ve koordine edecektir.
a. Belge’nin düzeltme ve değiştirme işlemi, belgenin hazırlama/güncelleştirme yapılacak operasyonların sonuçlarına göre yapılacaktır ve belgeyi hazırlıyan Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı ve Genelkurmay Strateji Plan Dairesi, Strateji Şube Müdürlüğü tarafindan yapılacaktır.
Belge;
a. Gizlilik derecesine uygun olarak muhafaza edilecek, yetkisiz kişilerin eline geçmesini engelleyici tedbirler alınacaktır.

b. Kullanılmasında bilmesi gereken prensibler uygulanacaktır.
c. Uygulamakla sorumlu kişilerin değişmesi halinde; görevi devralanlara en kısa zamanda yapılan işlemlerle birlikte sunularak işlemin devamlılığı sağlanacaktır.
Bastırma :
Mevcut durum
Ülkemizin doğu ve güneydoğu bölgesinde terör örgütünün bertaraf edilmesi, yerleşkelerin geri dönülemez şekilde tahrip edilmesi, yerleşim birimlerinin boşaltılması, kamu görevlilerinin bölgeyi boşaltmalarının hızlandırılması, özellikle okul çağındaki çocukların harekatın bitimine mukabelen yatılı okullara, Anodolu Liselerine ve Özel okullara yerleştirilmesi, Anayasal işleyişin bölgede olağanüstü hal şeklinde sürdürülmesi, terör örgütü ve yandaşlarının bertarafının kesin bir şekilde sağlanması için tüm imkanların seferber edilmesi, İç İşleri Bakanlığı ve konu ile ilgili Bakanlıklar güvenlik Kuvvetlerimizin tüm itiyaçlarını anında temin etmesi, olabilecek yaralanmalar için helikopter ve zıhrlı araçların yanı sıra mahalle aralarına girmeleri için alınan zıhrlı anbulansların kullanılması, yine mahalle aralarındaki çatışmaları belirlenen birimlerin üstlenmesine önemle dikkat edilmelidir.
Bütün bu sayılanları gerçekleştirebilmek için bütün Bakanlıkların, iç güvenlik alanında stratejiler belirleyen, planlar yapan, hedefleri koyan, uygulamada etkinlik ve verimliliği esas alan askeri yetkililerin görüş ve planlarına azami dikkat gösterecekler.
Tüm kurumlarımız tam bir seferberlik içinde İç güvenlik ile ilgili görev yapan kuruluşların bazıları (MASAK, Gümrük Muhafaza) bu Programda öngörülen hedefler doğrultusunda düzenlenmesi amacıyla; İçişleri Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğünün oneri ve planlaması dogrultusunda, bu sebeple bütüncül ve etkili bir iç güvenlik yönetimi sağlamak üzere, kısa, orta ve uzun vadeli bir takvim çerçevesinde yeniden yapılandırılmalıdır. Bu hedef doğrultusunda;
Mernis projesi (Merkezi Nüfus Sistemi), bölge genelinde ivedilikle hayata geçirilmeli, kimlik bildirme kanununu uygulanması sağlanmalıdır. Bu konuda Muhtarlara büyük görevler düşmektedir.( Bu yeniden fişleme demek)
Emniyet teşkilatı bulunmayan merkezi köylerde ve itiyaç duyulan merkezlerde ve belediyelerde, kademeli olarak ilçe merkezlerinden başlamak üzere Emniyet Teşkilatı güçlendirilmeli ve özel harakat birimlerinin konuşlanacağı düzeye getirilmelidir.
Bu yeniden yapılanma sürecinde, mevcut yapı içerisinde güvenlik yönetiminde etkinlik ve koordinasyonu zaafa uğratacağı, ihtisaslaşma esasına göre organize olan güvenlik güçlerinin verimlilik ve motivasyonunu olumsuz yönde etkileyeceği, personelin özlük hakları itibariyle yeni sıkıntılar doğurmayacağı şekilde hızla değerlendirilerek maddi açıdan da operasyon güçlerine tatmin edici aylıklar verilmeli ve bu yönde düzenlemeler yapılmalıdır. Bölgede yerli güvenlik gücü kullanılmamasına askari özen gosterilmelidir.
Operasyon güçleri özel kuvvetler ve eğitim merkezlerinden yollanan operasyonel güçlerin katılımlarıyla bu boşluk doldurulmalı,yine bölgede askerlik görevini yapan bölge ikametgahına sahip personelden yararlanmadan özenle kaçınılmasına dikkat edilmeli.
Bölgede güvenlik güçlerinin daha etkin ve verimli hale gelebilmesi için, atama, yer değiştirme, terfi ve zorunlu emeklilik sistemi objektif ölçüler içerisinde süreye ve liyakat sistemine göre degil, itiyaca göre düzenlenmesi gerekmektedir.
Operasyonel güçler tüm yerleşim yerlerine yerleştirilmeli, eğitim, görev anlayışı, yöntemler ve araç gereç bu çerçevede ele alınmalıdır.

Raporda Güney Kürdistan’daki faaliyetlerde şöyle anlatılıyor: ’Kuzey Irak’ta üstlenen terör örgütünün üst düzey yöneticileri bölgede bulunan Konsoloslugumuz tarafindan ivedikle izlenilmekte ve buradan terör örgütünün sevk ve idare ettiği, YPG’nin ülkemiz açısından büyük tehlike arzettiği bilinmektedir. Erbil’deki konsolosluğumuz olası gelişmeler karşısında önemli ve aciliyet göz önünde bulundurularak, terör örgütünün Suriye’li Kürtler üzerindeki etkisine karşı psikolojik harekat olarak, bölge halkı içinde terör örgütünün Esed rejimi koruyor, onunla uzlaşmış, Kürt halkının haklarını rejimin güvenliğine kurban ediyor şeklinde karşı bir psikolojik harekatla kullanmak, yaymak, örgüte karşı güvensizlik yaratmak için, Suriye’deki belli Kürt şahsiyetlerle, siyasi liderlerle, kanaat önderlerıyle sıklıkla görüşmek kendilerine misyon biçmek, yönlendirmek ve bölgesel güçler ile buluşturmak, aralarında birlikler, ittifaklar kurdurmak devlet çıkarlarımız gereğidir.
Bölücü örgütü Suriye Kürtleri içindeki etkisini ve hareket alanını daraltmak, olabilirse tasfiye etmek, siyaseten pasif bir çizgiye çekmek ve bunu teşvik etmek ve bu konuda her türlü maddi ve manevi destek sunmak. Kürtlerin rejime karşı Sünni Arap milliyetçileriyle birlikte silahlı mücadeleye girişmesi için bölgede bulunan aşiret reislerine, kanaat önderlerine her türlü maddi ve manevi destek ivedilikle sunulmalıdır.
Raporda yapılan “çöktürme” harakatının kendi basınları tarafından nasıl yansıtılmasının da çerçevesi çizilmiştir.
“Bolgede sürmekte olan harekatının medyaya nasıl yansıtılması gerektiği konusunda, provokasyonları ve dezenformasyonu engellemek, kamuoyunu bilgilendirmek ve güvenlik güçlerimizin moralinin bozulmamasına özen gösterilmeli. AA tarafından bilgi ve görüntü dağıtımı yapılarak bölgede gerekmedikçe gazette ve ajansların muhabir bulundurmamaları, operasyonların selameti için gerekli olduğu, itiyaç duyulması halinde operasyon komutanlarından izin alınarak,alana girilip gerekli görüntülerin alınması ve bunların yayınlanması gerekmektedir. Bölgeler özellikle AA ve TRT muhabirlerinin bulunması ve yapılan haberler, çekilen görüntülerin diğer basın kuruluşlarıyla paylaşılması, yabancı basının da akreditasyonla gözetim ve denetim altına almak vealanlara sokmamak gerekmektedir.
Basının özellikle öldürülen terörist sayısında serbest bırakılmasının daha uygun olacağı, aksi taktirde rutin rakamlar komuoyu nezdinde kafa karışıklığı yaratacağı özellikle bu konuda hassas olmak gerekmektedir. Sivil ölümlerinin duyrulmasının önüne geçilmesi, operasyon güçlerimizin moralmen çöküntü yaşatabilecek haber ve görüntülerin kullanılmamasına dikkat etmek yönetici konumdaki personelin sorumluluğu dahilindedir.Yapılan harakatın isimlendirilmesi, bölgede ve terör örgütünü küçültücü ve moralmen çökerten ifadelerin kullanılması basın yöneticilerinin marifetine bırakılmalıdır.Unutulmamalıdır ki operasyonun en önemli ayağı ve dayanağı basın olmaktadır’.
Bu belgeden sonra İç İşleri Bakanlığı tarafından sonra Belediyeler konusunda dosyaları Sul Ceza Mahkemelerine yolladı ve Belediyeleri HDP den almak için çalışmalara hız verdiği gelen bilgiler arasında.

Yorum Yazın

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

3 × 5 =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla