Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

Ä°ran ve Türkiye’nin Çıkmazı !

Evvela, Kürdistan’ın vahÅŸice parçalanmışlığını, iÅŸgalci bölge devletlerin birliÄŸinden daha az önemsiz görenler, Kürdlerin dostu olmadığını belirtmek gerekir. Kürdistan Federe Bölgesi’nde 25 Eylül Pazartesi günü düzenlenen Bağımsızlık referandumda % 92.73 oranında evet oyu kullanılması Kürd Milletin geleceÄŸini istediÄŸi yönde belirleme hakkını teslim etmiÅŸtir. Federal Irak’ta 2005’te kabul edilen anayasanın 140. Maddesine göre Kürdistan’dan koparılmış bölgelerde-de referandum yapılmalı kararı, bu bağımısızlık referandumu ile barış içinde sonuçlanmıştır.

Amerika, bağımsızlığını ilan ettiÄŸinde sadece halkın üçte birinin desteÄŸini almıştı. Mustafa Kemal’e Türk Cumhuriyetini, bir gecede ilan ettirmiÅŸlerdi. Bu cumhuriyet daha sonra bütün etnisite ve inançların inkâr ve katliamını yasalaÅŸtırarak varlığını sürdürdü. Orta DoÄŸu’da Irak, Suriye diye iki devlet yoktu. Ä°ngiltere ve Fransa, kendi mandalarında bulundurdukları bu bölgeyi Irak, Suriye diye iki kukla devlet kurdurarak yönettiler. Orta DoÄŸu’ya çakılan bu kazıkla birlikte Kürdler ve Kürdistan toprakları dört parçaya paylaÅŸtırılarak sömürgeleÅŸtirildi.

Yüz yıl önce Kürdleri ve Kürdistan’ı Türk, Acem ve Arap devletleri arasında bölerek cezalandıran Batı’lı devletler yüz yıl sonra Kürd bağımsızlığını kullanarak çözümü erteletme ve Kürdlere isteklerini kabul ettirme pazarlığına girdiler. Sömürgeci bölge devletlerin Kürd baskısı ise söz konusu pazarlığı kolaylaÅŸtırmaktan baÅŸka bir iÅŸe yaramayacaktır.

Moskova yönetimin, ABD, AB yönetimlerine nazaran ”Kürdistan Bölgesi’nin kendi kaderini uluslararası normlar içerisinde tayin etme hakkı bulunduÄŸunu” ifade etmesi ve Kürd ulusun bağımsız devlet hakkına saygılı olduÄŸunu belirtmesi önemli bir faktördür. Fakat aynı Moskova, Türkiye’nin Halep’i kuÅŸatan çetelere destek vermeme karşılığında, YPG’nin önünü kesme ve Cerablus iÅŸgaline razı olmasıda not edilmelidir.

Ayrıca Kürdler gibi soykırımdan geçirilmiÅŸ Yahudi halkının, Kürd milleti ile olan tarihsel dostluÄŸunu Kürdistan’nın bağımsızlığından yana deklare etmesi Ankara, Tahran, BaÄŸdat, Åžam gerici, diktatör rejimlerini paniÄŸe sevk etmiÅŸtir. Orta DoÄŸu’da, Kürd, Ermeni, Yahudi, Asuri vb. Etnisitelere düşmanlığı körükleyerek yöneten ve onların mezarları üzerinde oturan bu gerici, çaÄŸ dışı rejimlerin varlığı istikrarsızlık ve savaÅŸ sebebi olmuÅŸtur. Kürdleri hertürlü ulusal siyasal, kültürel haklarından yoksun ÅŸiddet politikaları ile yöneten Ankara, Tahran, Irak ve Åžam yönetimlerin Ä°srail’i Kürdlere düşman göstermeleri hedef saptırmadır.

Kürdlerin düşmanları Kürdistan’ı iÅŸgal eden devletlerdir. OrtadoÄŸu’nun demokratik ülkesi olan Ä°srail ile Kürd Milletin hiç bir sorunu bulunmuyor. O nedenle ulusların kendi geleceÄŸini belirleme ve devlet kurma hakkını, uluslar arası hukuka uygun demokratik bir edim olduÄŸunu kabul eden devletler Kürdistan’ın bağımsızlığına karşı çıkmamalıdır. Referandum öncesine kadar PeÅŸmerge ve liderlerine övgüler dizen, Kürdleri düşmanlarına karşı yalnız bırakmayacaklarını, hertürlü dayanışma içinde olacaklarını belirten ABD, AB yönetimleri, sadece ekonomik, politik çıkarları için Kürdlerle iliÅŸkilenirlerse yanlış yaparlar.

25 yıldır Kürdlerle Irak’ı Ä°ran’a karşı dengede tutan ABD yönetimlerin,bağımsızlık zamanı deÄŸil” politikası, ulusların kendi geleceklerini demokratik olarak belirleme hakkına aykırı ve anti demokratiktir. Bağımsızlık zamanı deÄŸilkavramının ilk defa Kürdler için kullanılması yeni bir oyunun planı gibi görünüyor. ABD DışiÅŸleri BakanliÄŸi bu yanlış politika ile Kürdistan toprakları üzerinde bir asırdır korsan oturan Ankara, Tahran ve fillen üç parçaya bölünmüş BaÄŸdat, Suriye rejimlerine arka çıkmıştır. Kürdleri hayal krıkılığına uÄŸratan, katliamlarına neden olan Beyaz Sarayın DışiÅŸleri Bakanlığının hayal kırıklığını açıklaması ayrıca ilginç ve düşündürücüdür.

Keza 100 yıllık Sykes-Picot AnlaÅŸması ile Kürdistan’ı dört parçaya bölmede aktif rol oynayan Ä°ngiltere, Fransa ve diÄŸer AB yönetimlerin, Bağımsızlıktan yana olacaklarına, Erbil ile BaÄŸdat arasında arabuluculuÄŸa soyunmaları olumlu olmakla birlikte çift taraflı çıkarlara oynama politikasidir. Görülen o ki, dünyada çıkarları birbirine karşıt cepheler, Kürdlerin ulusal bağımsızlığı söz konusu olunca birlikte resim vermeleri ve Kürd Milletini araplarla, türklerle perslerle yaÅŸamaya zorlamaları suçluluÄŸun paylaşımı oluyor. Ekonomik, politik çıkarları için Kürdlerle Kürd iÅŸgalcilerin birliÄŸini savunan devletler, Kürdlerin iÅŸgal altında kurtulmalarını zorlaÅŸtırıyorlar.

Türk hükümeti, Kürd meselesine barışçıl çözüm söyleminden ruh hastası Devletbahçeli, aklında topal DoÄŸu Perinçek’in izdüşümüne girmiÅŸtir. ErdoÄŸan, kitlesel göç ve onlarca katliamla birlikte devletin öldür, yok et ırkçı politikasına tamamıyla oturmuÅŸ ve yaÅŸadığı müdddetçe bu barbarlıkla yönetecektir. O nedenle AKP hükümetin Kürd düşmanlığı, içindeki Kürdleri bile ÅŸaÅŸkın ördek haline getirmiÅŸtir.

Gelinen aÅŸamada AKP’yi bilerek bilmeyerek savunanlar bir yol ayırımına gelmiÅŸtir. Dolayısıyla AKP de diÄŸer sömürgeci partiler gibi Kuzey Kürdistan’da Tabela partisi haline gelecektir. Ankara hükümetin son yıllarda Kürdistan Federe Devleti ile olan büyük ekonomik, siyasi çıkarları riyakârlığını maskelemiÅŸti. Ancak son bağımsızlık referandumu ile kirli planı ve potansiyel Kürd nefreti daha çok açığa çıkmıştır.

Dün uluslar arası islamist terör çeteleri ile iÅŸbirliÄŸini, ve mülteci kartını dünya’ya karşı ÅŸantaj temelinde kullanarak ortadoÄŸu masasaında yer bulmak isteyen ErdoÄŸan Türkiyesi, bugün bütün Kürdlere savaÅŸ ilan ederek bulmaya çalışıyor. Ankara hükümeti, kukla gibi oynatılmanın acısını Kürdlerden çıkarıyor. Suriye politikasından Ä°ran’a bölgesel rakip olarak sahneye çıkan Türkiye, Rus uçağını düşürmesinden sonra bölgesel aktör özeliÄŸini kayıbetmiÅŸtir.

Astana süreci ile Rus atına oynayan ErdoÄŸan hükümeti, ÅŸu sıralar Ä°dlip macerası ile yönetiÄŸi islamist terör çeteleri ile Afrin’e saldırma hazırlığına girmiÅŸtir. BeÅŸ yıl boyunca Ä°ran’a rakip ve Suriye’yi yıkmaya çalışan Türk devleti, bu defa Ä°ran’ın ipi ile sahaya inmiÅŸtir. Türk DışiÅŸleri Bakanı Mevlut CavuÅŸoÄŸlu: ”Ä°ran ile ortak Bakanlar Kurulu topluyoruz” beyanı, Åžam’la bakanlar düzeyindeki toplantılarını anımsattıyor.!

Bütün enerjisini Kürd kollektif haklarını, ulusal bağımsızlığını engellemkle tüketen Türk devleti öldürmekle sorun çözemeyeceÄŸini anlamıyor. Kuzey Kürdistan toprakları üzerinde ordu, polis zoru ile kalabilen, kötülük yapmaktan baÅŸka politikası bulunmayan Ankara hükümeti Afrin’e saldırma paranoyası ile son kazığı Ä°dlib’te yiyecek gibi görünüyor.

Medkobal@hotmail.fr

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

12 − three =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla