Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

Kürdistan Kamuoyuna

Aziz milletimizi ülkemizdeki gelişmeler ve parti hareketimizdeki bazı değişiklikler hakkında bilgilendirme gereği duyuyoruz.

– Ocak ayında başlayan operasyonlarla Genel Başkanımız da dâhil olmak üzere 17 yönetici arkadaşımız “Terör örgütü üyeliği”, “Terör örgütü propagandası”, “Terör örgütü yöneticiliği”, “Cumhurbaşkanına hakaret” ve benzeri suçlamalarla gözaltına alındı, ağır işkencelerden geçirilerek cezaevlerine konuldu. Halen 14 yöneticimiz çeşitli cezaevlerinde tutuklu bulunmakta ve bazı arkadaşlarımız da yargılandıkları davalarda hapis cezaları almış durumdadır. Sivil ve açık bir hareket olan ve şiddet karşıtlığıyla tanınan partimizin yöneticileri, Türk devletinin mahkemelerinde, şiddet içeren yöntemler de kullanan ve muhalifi olduğumuz bir örgütün yöneticisi-üyesi-propagandacısı olarak yargılanmaktadır. Yöneticilerimizin kendilerine ait bir dava adına yargılanma talepleri Türk mahkemelerince reddedilmiş ve davalar polis fezlekelerine dayandırılarak PKK-KCK üzerinden görülmüştür. Bu trajikomik durum, Türk devletinin Kürdistan meselesine olan yaklaşımına dair sığlığı gösterdiği kadar Kürtlerin savunucularını bir örgüt üzerinden terörize ve kriminalize etmenin ne kadar kolay olabildiğini bir daha kanıtlamıştır. Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin Türkiye’deki ziyaretlerinde de resmi olarak kullandığı, Türkiye Cumhurbaşkanlığına, Başbakanlığa, Dışişleri Bakanlığına, Atatürk ve Esenboğa Havalimanları’na da resmi olarak asılmış olan Kürdistan bayrağı Alarengîn’in dahi suç delili olarak kabul edildiği bu davalarla amaçlanan şey, aşikârdır ki, hareketimizin dinamizmini kırmak ve Kürdistan milliyetçiliğinin yayılmasının önüne geçmektedir. Bu beyhude çabayı anlıyor ve hakikatin önüne set çekilemeyeceğini bir daha hatırlatmak istiyoruz.

– Genel Başkanımız İbrahim Halil Baran, 11 Ocak 2017’de evinden alındıktan sonra 13 gün boyunca gözaltında tutulmuş ve tekbirlerle, Enfal Suresi’nden ayetlerle sistematik, ağır fiziki ve psikolojik işkencelere uğramıştır. Doktorların vermiş olduğu “sağlam” raporları ile cezaevine gönderilen ve burada da tedavisi engellenen İbrahim Halil Baran, işkencenin üzerinden tutukluluk sebebiyle 5 aylık bir süre geçmesine rağmen, kendisine yapılmış işkenceleri büyük oranda raporlayabilmiştir. Uzun tedavi süreçleri gerektiren durum hakkındaki raporlara göre Baran’ın ona yakın kaburgasının kırıldığı, cinsel bölgelerine ağır işkence uygulandığı, göğüs, karın ve bağırsaklarına ağır darbeler aldığı ve kalıcı hasarlar ve darp izleri oluştuğu görülmüştür. Genel Başkanımızın konuyla ilgili suç duyurusu takipsizlikle sonuçlanmış ve üst mahkemeler de bu davanın görülmesini reddetmişlerdir. Avukatlarımız konuyla ilgili Anayasa Mahkemesi’ne gitmişlerdir. İbrahim Halil Baran’a yapılan işkence ile ilgili Urfa milletvekili Osman Baydemir’in İçişleri Bakanı’nın cevaplaması istemeyle TBMM’ye sunduğu soru önergesi de cevapsız kalmıştır. Yine gözaltı süreçlerinde Serdar Erdem, Bilal Aslan, Ahmet Şahin, Ramazan Kılıç ve diğer yöneticilerimiz de bir çok Kürt tutuklu gibi işkence edilmişlerdir ve bunların raporlanması ile ilgili girişimimiz devam etmektedir.

– Parti hareketimiz bütün bu olumsuzluklara ve operasyonlara rağmen şiddet karşıtı tutumunu korumaya, sivil ve açık toplumcu siyaseti güçlendirmeye devam edecektir. Bir daha hatırlatırız ki biz bir milletiz ve meşru haklarımız dışında bir talebimiz bulunmamaktadır.

–  PAKURD Başkanlık Divanı, Haziran’ın son haftasında yapılan Genel İstişare Kurulu toplantısına göre bazı kararlar almıştır. Buna göre;

2015 yılından bu yana içinde yer aldığımız ve en son Azadî Hareketi, PAK, PDK-Bakur ve PSK ile birlikte çalışmalarını yürüttüğümüz Kürdistani Partiler Kurulu’ndan oybirliği ile çekildiğimizi beyan eder, gruba Kürdistan’ın menfaatine yapacağı çalışmalarda başarılar dileriz.

Yöneticilerimizin tutukluğu sebebiyle boşalan görevlere; Diyarbekir temsilciliğine Haci Kumru, Avrupa koordinasyonuna Mehabad Anter ve Meto Dersimi, Genişletilmiş Divan başkanlığına Mehmet Mesut Zınar, İletişim direktörlüğüne Halil H. Ekinci, Parti Sözcülüğüne de Neslihan Ürek ve Sidar Halman atanmıştır.

Parti hareketimiz çalışmalarını fikir partisi olarak sürdürmeyi tekrar karar altına almıştır.

Parti hareketimiz 27 Eylül 2017’de Güney Kürdistan’da yapılacak referandumu tarihi önemde bulmakta ve bu referandumda Kürdistan’ın tüm parçalarının kaderinin oylanacağını düşünmektedir. Bağımsızlıkçılığın esas olduğu hareketimiz var gücüyle EVET kampanyasını destekleyecek ve yaşadığımız parçada da bunun desteklenmesi için çalışmalarını hızlandıracaktır.

PAKURD Başkanlık Divanı
6 Temmuz 2017

Yorum Yazın

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

eleven − six =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla