Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

Karasu’ya Mektup-6

Mehmet Cahit Şener / Karasu;

Beni, ilginç düşüncelerimden dolayı cezaevinde filozof ilan ettiğinizi ve şakalaştığınızı belirtmişsin. Cezaevindeki günlerimizi anımsattığın için teşekkür ederim. Oradaki arkadaşlıklarımızın şiir gibi çok güzel bir tadı vardı ve çoktandır bu tada hasret kaldık. Biliyor musun, şu anda iki kişi yan yana gelse ahbap-çavuş, üç kişi yan yana gelse gurupçu, dört kişi yan yana gelse komplocu oluyor. İçerdeki
hoşgörülerimiz dışarda bu eksende devam ediyor. Bir ömürsün Karasu! Keşke ömrün yetse de tarihin gerçeğe şahitliğini görebilsen.
Diyalektik, bilimsel olanı dürtüyor ve konuşturmadan etmiyor; mutlaka konuşmak zorunda kalıyorsun. Gel gör ki, engizisyoncular, yani bilime ve gerçeğe düşman olanlar, işkenceleriyle, insan fırınlarıyla hala gerçeğin önüne geçmeğe çalışıyorlar. Papa Bruno’ya yenildi Karasu! Senin mektubunu bildiri halinde dağıtıyorlarmış . Tabii, senin bana/bize karşı çalışacak kalemine korkunç ihtiyaçları var. Ama, Apo’ yu zora soktun biraz, çünkü üç aydır, senin de Şener’in etkisinde kaldığını söylüyor, yani sana karşı da tavır almış. Apo sadece bu açıklamalarınla yetinmeyecek! Şimdi ne yapman gerekir biliyor musun? Benim nasıl bir ajan olduğumun hikayesini yazmalısın, çünkü, senin de be1irttiğin gibi, beni en yakından tanıyan sensin.

Şunu demelisin: Şener alçağı (çünkü sevgili önderimiz alçak lafından çok hoşlanıyor) 80’de yakalandığında Kolordu Komutanı Cemalettin Altınok’1a görüşerek ajanlığı kabul etti.Şener’in ajanlık görevi cezaevinde PKK’yi çökertmekti. Şener alçağı, 81 Direnişinde, HAYRİ ve KEMAL arkadaşlara hain diyerek, onları gözden düşürdü. 81 Direnişinin yenilgiyle sonuçlanmasında hain oğlu hain Şener belirleyici rol oynadı. Bilinsin ki hain Şener’in annesi de, babası da haindir (babamla ilgili ajanlık hikayesini Bedrettin’e yazdırın, o da babamı tanıyor). Kardeşleri ve bilcümle sülalesi haindir. Evet, 82′de, 14 temmuzda HAYRİ ve KEMAL arkadaşların eylemine 45 gün katıldı, çünkü düşmandan aldığı talimata göre, bu arkadaşlar ölecek ve Şener ihanetçisi önderliği ele geçirip, ihaneti geliştirecekti. 83 direnişi Şener’in yönlendiriciliği altında liberal bir tavırla yenilgiye uğradı.

84 Ocak direnişinde Şener hepimize tek tip elbise giydirdi; bizi de uyutup, kararını bize mal etti ve tabii ki direnişimiz ağır bir yenilgiyle sonuçlandı; biz de kendimizi uyutup, Brest-Litovsk hikayeleri uydurduk. Şener alçağı bundan sonra da sinsi planlarına devam etti ve 84-86 arasındaki örgütsel krize neden oldu. Krizi çözmek isteyen devrimci arkadaşımız Fuat Çavgun’u karşısına aldı, örgütü Fuat Çavgun’a, Fuat Çavgun’u örgüte saldırtıp, birbirine kırdırdı ve bizi uyutup, örgütü ele geçirdi.88 Şubat direnişini reformist bir çizgiye çekip, Kürdistan devrimini dil sorununa bağladı.

Hatta o kadar ince zekalı bir ajandı ki, önderimiz Apo dahi 88 direnişinin reformist sırrına eremeyip, bu direnişi övdü. Devrimci arkadaşımız Fuat Çavgun’u hain ilan eden Şener alçağı, Allah’la işbirliğine girecek kadar şeytanlaşıp, 87-88 sonbahar, kış ve ilkbahar mevsimlerinin çok yağmurlu geçmesini isteyip, tünelimize su doldurdu. Şener haininin tesiri altında kalan bazıları yakalandığında çözü1üp tünelimizi açığa çıkardılar. 88 Ekiminde, cezaevi direnişinde Şener sürgün edilmeyip, Diyarbakır cezaevinde bırakılarak direnişin tasfiye edilmesiyle görevlendirildi.

Arkadaşlarımız ölümle cebelleşirken, Şener alçağı onların gıcığına çikolata yedi ve anlaşmayla direnişi tasfiye etti. Ve dahası var: bu alçak bütün bunları idam olmamak, idam cezası almamak için yaptı. Ama
o kadar gözü kara bir ajandı ki, dışarı çıktığında da işine devam etti ve bu kez de sevgili önderimize yöneldi. Şimdi de kaçıp, Güney Kürdistan’da bir Amerikan üssünden yüzbaşı rütbesiyle telefonlar ediyor. Alçak Şener, bu yaptıkların yanına ka1mayacak!

Evet Karasu, Apo böyle buyurduğu için, böyle yazmalısın! Kendini biraz zorla canım! Devrim içindir diyerek, biraz yalan yazı yazmayı gururuna yedirmelisin! Gururun kaldırmıyorsa, Allah sana yardımcı olsun o zaman. Gerçeğin yalana ihtiyacı olmadığını söylediğini duyuyorum ve yalana kimlerin ihtiyaç duyduğunu belirtmeni bekliyorum. Bu mektubu açık olarak, tüm kamuoyunun tanık olacağı biçimde sana yolluyorum; bütün sol dergilere de ileteceğim. Bakalım Apo’nun dolaylı sansürünü kaç kişi kırıp, bunu yayınlayacak? Gazetecilik namusu zor iş! Sen de 2000′e Doğru’ya kızmışsın. ”Şener’in söyledik lerini niye yayınladınız?” demişsin, ”gücü nedir, kaç buçuk kişidirler?” demişsin.

İlahi Karasu, Apo parti içinde konuşmamıza müsaade etmedi; Sayın Perinçek anlattıklarımızı sansürle mekle kalmadı, onların çarşaf çarşaf açıklamalarını bekleyip, öyle yayına geçti. Ve sen hala kızıyorsun! Konuşmaya hakkımız yokmu? Sana sesimizi duyurmak için cezaevine mi düşelim yani? Hepinizi en derin saygı ve sevgilerimle kucaklar, selamlarımı iletirim. Tarih kişileri değil, gerçeği beraat edecektir.

Not: Bu Mektup Kamuşluda Mehmet Cahit Şener Tarafından 1991 Tarihinde,kaleme alınmış ve Bursa cezaevinde tutuklu olan Mustafa Karasu’ya yollanmıştır.

Son

Yorum Yazın

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

eighteen + seventeen =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla