Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

Büyükkaya Cinayeti 3

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ

  1. 1. 1984 günü Synt. As. Cezaevinde tutuklu bulunan müteveffa Necmettin BÜYÜKKAYA’nın rahatsızlanarak Diyarbakır Askeri Hastanesine gönderildiği, orada 24. 1. 1984 günü vefat ettiği dosya tetkikinden anlaşılmıştır. Adı geçenin ölümü üzerinde As. Savcılıkça tahkikat yapılmış müteveffanın ölümünün akciğer Anfizein, çeşitli sebeplere bağlı olarak gelişen solunum fonksiyonların kısıtlanması ve beyin lezyonuna bağlı olarak geliştiği adı geçenin ölümü travmaya bağlanamayacağı, dövülme olayı ile ölüm arasında bir rabıta kurulamayacağından ve olayla ilgili olarak herhangi bir kimsenin kusuru ve sorumluğu bulunmadığından bahisle olay hakkında kovuşturmaya yer olmadığına kararı verilmiştir. 18. 7. 1984 güne ve 1984/1049-117 sayılı bu karar müteveffanın eşi ne 3. 8. 984 günü tebliğ edilmiştir. (…)

As. Savcılıkça yapılan tahkikatın gerek şahitlerin dinlenilmesi, gerekse ölüm olayının sebebinin araştırılması hakkında yapılan faaliyetlerin müsbet yeterli ve amaca varmakta yeter nitelikte görülmüştür. As. Savcılığın S. Y. O. K’ ında açıkça belirtildiği üzere şahitlerin bir kısmı müteveffanın dövülmediğini bir kısmı ise dövüldüğü beyan etmişlerdir.

Ancak olayın aydınlığa çıkarılması ve ölüm sebebinin kesin olarak tesbit edilmesi bakımından dosyada mevcut olan ölüm muayene otopsi raporunun gerekse buna ek olarak tanzim edilen ek raporda, gerekse sahasında uzmanlığı tartışılmayan ve kendisine daha üst merci bulunmayan Adli Tıb kurumun 2 Mayıs 1984 gün 1. İhtisas kurulunun 9242-958sayılı raporunda da açıkça belirtildiği üzere müteveffanın ölümünün kafa travmasıyla ilgili bulunmadığının oy birliği bildirmiş olması daha önceki raporların bu paralelde olması karşısında Synt. As. Savcılığının Kovuşturmaya yer olmadığı kararı gerek muhteva bakımından gerekse netice bakımından usule ve kanuna uygun bir nitelikte görülmüştür.

Bu itibarla dilekçeci Cemile BÜYÜKKAYA’nın dilekçesinde belirttiği hususlar yerinde görülmemiştir.

Diyarbakır Synt. As. Savcılığının usule ve kanuna gerek muhteva açısından gerekse sonuç bakımından uygun bulunan 13. 7. 1984 gün ve 1984/1049-117 sayılı Kovuşturmaya yer olmadığı kararına vaki Cemile BÜYÜKKAYA’nın itirazının 353 Sayılı kanunun 109. maddesi gereğince Reddine oy sırası ve birliğiyle karar verildi. 3. 9. 984 “

Böylece Askerler tarafından öldüresiye dövülerek, işkence edilerek öldürüldüğüne dair anlarca tanık olan bu dava o dödenemde ve daha sonrada devlet tarafından işlenen yüzlerce cinayet gibi üstü örtülerek kapatıldı.

Davanın sadece Cemile Büyükkaya’nın itiraz dilekçeleriyle yürümüş olması, Diyarbakır’da o tarihlerdeki yurtsever demokrat avukatların bizzat müdahil olarak katılmamış olmaları düşündürücü.

Bu olayın vesilesiyle Necmettin Büyükkaya ile birlikte Ocak direnişi şehitleri Yılmaz Demir ve Remzi Aytürk’ü, Orhan Keskin ve Cemal Arat’ı, saldırılarda aldığı darbelerden dolayı daha sonra vefat eden Hüseyin Yüce’yi rahmetle anıyor, anıları önünde saygıyla eğiliyorum.

Ocak direnişinin tüm direngen yolydaşlarına, arkadaşlarımıza da sıcak selam ve sevgilerimi iletiyorum…

Recep MARAÅžLI

Not: Bu yazı sayın Recep Maraşlı’ının Facebook sayfasından alınmıştı

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

twelve − one =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla