Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

ORTADOĞU Ve KÜRDLER

 

BASNEWS, New York Times yazarı Aliza Marcus’un makalesi için “Kürtler kullandıktan sonra çöpe atılacak müttefikler değildir” başlığını kullanmıştı.
İğrenç olmakla birlikte yapılmak istenen ve uygulamada düşülen durum tam da budur. Kurd’e elini uzatan, ne var ki bu mantıkla el uzatıyor. İşin garip tarafı öncü durumundaki siyaset adamları da bu iğrenç duruma imkan veren politikalar izlemektedirler.
Ulus olmanın bir engeli olan YNK/KDP/GORAN/PKK didişmesinden söz bile etmiyorum!

ABD ve KURDLER

Bağımsızlık Referandumunda ABD’nin tavrı tam Kurd karşıtı bir tutumdur. Bu çok bariz ortaya çıkmıştır. Sebebi ne olursa olsun, Referandum karşısında Kurdistan’ın yanında durmayan bir ABD, gelecekte de sömürgeci devletler lehine Kurdlerin karşısında duracak demektir. Kurd öncüler, ABD’nin dayatmaları ile Saddam ve benzeri iktidarların dayatmaları arasında bir fark olmadığını görmeliler. Aleyhimize verilen tavizler karşılığında SADDAM döneminde de aynı huzuru yaşayabilirdik. Huzurumuzun, verilecek tavizlere bağlı tutulması, realitede mevcut durumun değişmeden kalması demektir, nokta!

BATI ve KURDLER

Batı devletleri, ABD’den farklı verilerle Kurdlere yaklaşıyor değiller. Batıyı hedef alan İŞİD’e karşı savaşta yer almasaydık bir önemimiz olmayacaktı. Başımıza gelen dörde bölünmüşlük felaketinin uygulayıcıları BATI devletleridir. Bu, Ermeni katliamından daha feci bir durumdur.
Nitekim İŞİD’e karşı kullanmak üzere Kurd’e silah ve eğitim veren BATI, Kurd’e saldırmak üzere konumlanan Sömürgecilere, o desteğin onlarca katı büyüğünde destek vermişlerdir.
Efrin’e saldıracağı anda Almanya’nın, TC tanklarını modernize çerçevesinde yenilemesi rastlantı değil, Kurd karşıtı siyasetinin fiili uygulamasıdır.

SURİYE SAVAŞINDA KURDLER

Rojeva Kurdleri de ne yazık ki kullanılma çerçevesini kırmış değiller. Durum, Fehim Taştekin’in deyimiyle ‘…NATO’daki müttefikin öfkesini fazla ciddiye alıp Kürtleri gözden çıkarmayalım; Kürtlerle ortaklığı abartıp Türkiye ile bağları koparmayalım…’ çerçevesinde bile değil. TC devletinin Erfin’e saldırısına gözlerini kapayan bir müttefik düşünün! İşgal şiddetinde bir saldırı, NATO müttefiği olan TC devletine yapılsaydı ABD görmezden gelir miydi?
Kurdler ABD’nin tüm istemlerine olumlu yanıt verdiler. Tek eksiklikleri devlet olmamalarıydı. Buna rağmen ABD sömürgeci devletler karşısında Kurdleri ‘Müttefik’ten saymamayı tercih ettiğini her saldırıda göstermektedir.
Rojeva Kurdistan’da da Kürdlere sırıtkan yüzlerini göstermekten başka bir şeye yaramayan BATI ülkelerini anmaya bile gerek yok!

DOĞU VE BAKUR KURDİSTAN

TC devletinin Kurd’e yaptığı zulüm, 40 milyon civarındaki insan topluluğunun anadilini yasaklayabilme başarısının altında gizlidir. Diğer parçalarda en kalabalığı 5 Milyon olan Kurd’e uygulanamadığı göz önüne alınırsa zulmün şiddeti ölçülebilir.
İran ise her gün birkaç Kurd idam ederken tüm dünya sağır ve kör! Sadece ticari karları peşinde koşan Batı, Avro/Dolar hesabiyle yerinde duruyor!

NE YAPILMALI

Geleceğini tayın hakkı, Devlet kurma hakkı hatta oldukça alt kademe sayılan Federasyon gibi haklardan feragat etmiş bir Kurd isteniyor. Bu haklardan vazgeçmiş, Kurd, dört sömürgeci tarafından da tercih edilerek el üstünde tutulur.
O zaman ABD ve müttefikleri uğruna ölmeye değer mi?
Kimse ”Onlar için değil, özgürlük için ölüyoruz” demesin, ilkin aynı gerekçeyle PKK de kavgasını aklıyor! İkincisi, eğer tavizle ayakta kalınacaksa aynı tavizler İŞİD’e de verilerek ayakta kalınabilirdi, ne de olsa Ezdiler katledildi ve kalan Kurdler de çoğunlukla Müslüman!

Peki, ne yapılabilir?
Eğer statü lehimize değişmeyecekse, sömürgecilerimizle baş başa kalmaya mahkum isek, her biriyle alabildiğimiz hakla yetinerek ulus olarak çürüyene kadar katlanmak!
Ya basiretsiz öncülerimiz eliyle ya düşman, sonuçta çürümek dışında seçenek kalmıyor zira!

Bir yol daha var, başkasına ölün dememek için kendime saklıyorum ama size de fısıldayayım:
Her parçada ölümüne mücadele, bir insanlık trajedisi yaşanacaksa yaşansın! Dün, Ermeni katliamı ortaklığının utancını; bu gün daha büyük bir mezalimin utancını insanlığa hatıra bırakalım!
Bunu göze almadan bağımsızlık yok!
Ya ölerek* ya yaşayarak bağımsız olacağız!
Yani, “Yan Kurdistan yan neman!”

—–
* Zira ölülere kelepçe vurulmaz!
Lakin bunu yazan (ben) bir Kurd olduğundan artık Kurd ölülerine de kelepçe vurulduğunu duyarsanız şaşırmayınız!

Yorum Yazın

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

3 × two =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla