Selim Çürükkaya / Türklerin Cumhurbaşkanı ile Genelkurmay başkanı, İbrahim Tatlıses soytarısını ortalarına alarak, Afrin’e yakın bir yerde oturmuş, şarkı söylüyorlar.
İbrahim “Dılo dılo yaylalar” şarkısına uyarlamalar yaparak, Türk askerine “Baxti Urfa Xoş degil, Afri’ni dolanda gel, baxti Afrin xoş degil Membiç’i dolanda gel” diyor.
Erdoğan’la Genel Kurmay Başkanı da İbo’ soytarısına eşlik ediyorlar.
HDP sözcüsü Ayhan Bilgen Soytarısı da güya bu durumu eleştirmek için, “Filistin’de onlarca kişi ölürken, yüzlerce kişi yaralıyken, askerlerle eğlence düzenlemek doğru değildir” diyor.
Birisi bu Ayhan Bilgen soytarısına demiyor ki, be hey soytarı, Erdoğan’ın kendisi “Afrın’in işgali sırasında biz 3800 kişiden fazla Kürt öldürdük” diyor.
Sen Afrin ve çevresinde öldürülen ve yaralanan Kürtleri, Filistin kadar bir bölgenin işgal ve harebe edildiğini görmüyorsun da, araya 10 tane Filistinli’yi sokuşturup katilamı neden gizliyorsun?
Lanet olsun Ayhan’a da İbo’ya da!
Sizi korkutan kattillere de!
Biriniz bir halkı katletmiş bir orduya “Baxti Urfa xoş değil, Afrin’i dolan da gel” dediği için berbat.
Kekê Selîm,
ya… bir tek onlar mıdı rki???
Onlar gözle görünenlerden yanlızca bir kaçıdır!!!
Onlar gibi olan ama göze görülmeyenlerimizden ve daha berbat olan hala onlarcası-yüzlercesi-binlercesi var…
Hal öyle olunca, senin de, benim de, halkımızın ve Kürdistan’ımızın hali de böyle oluyor. Sen de, Ben de ve öteki Xas Kürdler de böyle neçar kalıyoruz.
Gerçekten de halimiz çok acınası bir durum.
Ben ateistim ama, içimden “Allaha” değil, varsa eğer gerçek bir „Xwedê“ ye dua etmek geliyor. Bu “kötü düşmüş” halkı ne edip etsin bu körlükten, bü saflıktan, bu acizlikten, bu düşmüşiükten bir an önce silkeleyerek reel yaşama, varolan gerçeklere uyandıra bilse!
Sen de ben de bu kadar naçar düşmeyeydik, bu kadar çaresiz kalmayaydık. Bir taraftan Boynumuz vuruluyor, öbür taraftan Katillerimiz bıyık altında gülerek ve adeta bizim ile dalga geçerek bir de “Kardeşlik” edebiyatı yapıyor. Beni en çok da kahreden bu oluyor!!!
Kanayan yaramıza bir de tuz basar gibiler…
Kekê Selîm, bir de senden ricam odur ki: lütfen yaz, hemde çok yaz. Son zamanlar çok az yazdın!!!!
Böyle zorlu bir dönemden geçiyoruz, binlerce Kürdün gözü uzun uzun yazılarınızın yolunu beklemesin, onalara şahsiyetiniz ile umit vermeye, yol göstermeye, ışık tutmaya devam edin, buna bir Aydın olak mecbursunuz ve mecburuz!
Saygılar ve Başarılar!