Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

POMPEO ve TC

 

Facebook’ta kısaca şöyle yazıp paylaşmıştım: “Tillerson’u Götüren TC ile yapılan mutabakattır.
Bu, yerine atanan şahsın TC hakkındaki fikirlerinden bellidir!”
Kısa anlatımlarda çok yetenekli değilim, meramımı tam anlatamamış olabilirim.
Bu nedenle kısaca değineyim.
Ama önce kısa bir anımsama:

Ayın başında (6 Mart) Suriye’de görev yapan An-26 Rus askeri kargo uçağı Hmeymim üssüne yaklaşırken düştü ya da düşürüldü. Uçakta bulunan altı mürettebat ile 33 yolcu, toplam 39 ve tümü askeri personel; aralarında Tümgeneral Vladimir Yeremeyev’in yanı sıra bir albay, altı binbaşı, iki yüzbaşı ve 29 küçük rütbeli subay ve asker can verdi.

Bu eylemi, Esat karşıtı Ceyş El İslam adlı örgüt üstlense de hesap sorulamaz büyüklükte bir devletin gerçekleştirmiş olması (daha çok) ihtimal dahilindedir.
Çünkü olay tam da Esad güçlerinin Doğu Guta’da kimyasal silah kullandığı iddiaları üzerine ABD’nin rejimi bir daha Başar’ı cezalandırmak istediği bir ortamda gerçekleşmişti.
ABD tek vuruşta bu kadar sayıda Rus askerini katleden bir eylemi gerçekleştirirse Rusya sessiz kalır mıydı?
Bence kalırdı.
Çünkü bu tür eylemler, büyük kapışma önceleri rakibinin sinir sitemleri dahil gücünü sınama amaçlı bilek güreşleridir.
Eylemi kimin yaptığı iyi bilinir ama bilmezden gelinir.
Tıpkı, İdlip’te düşürülen Rus uçağının, TC destekli gurupları hedefleyen bombardıman sonrası düşürülmesinin, adı geçek guruplara mal edilmesi gibi…

Çünkü Hmeymim’de uçağın düşmesiyle birlikte Rus Genelkurmay Başkanı Gerasimov’un Suriye’de olduğu da basına yansıdı. Kritik bir dönemde Genelkurmay Başkanı Suriye’ye ne amaçla gelmişti? Uçağın düşmesiyle Genelkurmay Başkanı’nın Suriye ziyaretinin açığa çıkması, ABD istihbaratının ziyaretten haberdar olduğu gerçeğini, acı bir eylem üzerinden Ruslara iletmiş ve ‘Gözümüz üzerinizde’ mesajı mı verilmiş oldu?
Tabi bilinmez!

Gelelim sürpriz biçimde Tillerson’un görevden alınıp yerine CIA Başkanı Mike Pompeo ataması bir rastlantı değildir. ABD’de şahin kanadın atağa geçtiğinin ilk belirtisi gibi görünüyor!
Başta Türkiye olmak üzere Rusya, İran ve Kuzey Kore’ye oldukça toleranslı davranan Tillerson’un yumuşak stratejisi, ABD’nin ününe gölge düşürmekteydi.
15 Temmuz 2016 sözde ‘darbe girişimi’ ardından, Türkiye için “İslami diktatörlük” diyen Pompeo, Rusya, İran ve Kuzey Kore için de oldukça sert bir üslup kullanmaktan çekinmemektedir.

Bu da demektir ki ABD özellikle Suriye politikası ilk elde olmak üzere Orta ve Uzak Doğu’da giderek şahinleşen bir hata dönecektir.
Sanırım ilk eylem olarak da TC devletinin Evrîn saldırısına müdahale olasılık dahilindedir.
Çünkü Kurdler ABD’nin Suriye’de bulunmasının tek varlık nedenidir!

Yakında bu değişiklik meyvelerini verecektir, bakalım kimler için acı çalacaktır, göreceğiz!

Yorum Yazın

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

four × 1 =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla