Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

Laiklik ve Demokrasi İlişkisi

 

 

Kendini, “Buyruklara itaat” etmekle yükümlü gören bir toplum asla demokrasi talep edemez.
İmana zorlanan halkların demokrasi taleplerinin olmaması bundandır.
Bir halk, din ile siyasal ilişkilerini ne kadar sınırlarsa o kadar demokrasi talep eder.
Tersinden söylersek din bağları yüksek olan toplumlar, demokrasi talep edemezler.
Çünkü inançta seçme hakkı ve demokrasi yoktur, sadece ilahi emre itaat vardır.

Batı demokrasilerinin doğuş evresi incelendiğinde karşımıza çıkan ilk adım ‘AYDINLANMA VE RÖNESANS’ girişimleridir.
Aydınlanma ve Rönesans hareketleri, dönemin Avrupasında aynı zamanda develet iktidarını ya doğrudan elinde tutan, ya da büyük oranda kontrollerinde tutukları Krallarla yöneten Kilise egemenliğine karşı başladılar. Yani din ile hesaplaşılarak, din “adamları dışında” yani aynı zamanda “HALK” manasına gelen Laisizm, savunularak demokrasi yer yüzüne indirilebilmiştir. Buradan hareketle laiklik ile halkçılık arasında doğrudan bir ilişki mevcuttur. Çünkü din adamları aynı zamanda devlet ergini elinde tutan güç sahipleri durumunda idiler. Laici, din adamları dışında kalanlar, dolayısıyla yönetici olmayanlar, yani halk manasına geliyor.

Aydınlanma ve Rönesans hareketlerinin temel direği halk olmasına rağmen, öncüsü MİLLİ BURJUVAZİ idi. Dolaysıyla din iktidarları alaşağı edildiğinde yerine kurulan devletler de Milli devletler idi.
Bu nedenle Milli devlet kurmak isteyenler de aynı zamanda laikliğin güçlü savunucuları olmak durumundadırlar.
Laiklik, aynı zamanda aynı dili konuşan burjuvazinin etrafında kenetlenmek demektir.

TC devletinin milli bir devlet olmamasının nedeni de burada gizlidir. Çünkü devleti, ne din adamları yönetimine karşı ayaklanmış bir halk, ne de öncülük eden burjuvazi kurdu. Aksine gücü elinde tutan Halife ve Padişahın desteğini alan, yine devletin paşası olan askerler, işgal kuvvetleriyle anlaşarak kurdular. Bu nedenle ne Milli, ne laik, ne demokratik, ne de halkçı olabildi!
Askerler, elde kalan milletlere Türkçülüğü zorbalıkla dayatarak adını TC koydukları bir devlet kurdular.
Yineleyelim, halk talebi olmayan bir demokrasinin yaşama ihtimali yoktur. Din ile güçlü bağları bulunan halklar da demokrasi talep edemezler.

Demokrasi karşıtlarının saldırısına ilk Laikliğin uğramasının nedeni de Din dışı yönetim getirmesidir. Bu da demektir ki sadece bireylerin değil, aynı zamanda devletlerin din ile ilişkisinin kesildiği sistemler demokrasi getirebilirler.

Başında bir buyuran, özelde dini buyurgan bulunan toplumlar demokrasiyle asla taçlanamazlar.
Demokrasi bir halk talebi olduğu zaman topluma mal olur ve tekrar ellerinden alınmaya kalkındığında toplumsal ayaklanmalar baş gösterir.

İslam halkları, tarihin hiçbir döneminde Demokrasi talebinde bulunmamışlardır. Çünkü din ile güçlü bağlara sahiptirler ve her iktidar bu bağı güçlendirerek onları denetimde tutmayı basite indirgemektedir.
TC devletinin başındaki egemenler de toplumu kolay yönetmek için dini bağları güçlü tutmaktan geri durmadılar. Bu aynı dine tabi insanları bir arada tutmayı da kolaylaştıran bir etmendir. ‘Din birleştiricidir, Irk bölücüdür’ tanımlamaları da bu yüzdendir. Aynı zamanda sinsice, egemen ırkın tüm hakları öne çıkarılarak diğerlerini bastıran kimlik haline getirilerek!
Tıpkı diğer Müslüman halklarda olduğu gibi…

TC devletinde Demokrasi talep eden kesim, Kurdistan halkıdır.
Başka bir deyimle TC toplumuna demokrasi taşıyacak olan şey Kurdistan’ın özgürlük mücadelesidir. Kurdler özgür olmadan, TC toplumunda din ile hesaplaşmanın gündeme gelmesini iktidardaki güçler, hep engelleyeceklerdir.
TC devletine demokrasi getirmek isteyen tüm sınıf ve tabakalar Kurd Ulusal Hareketini desteklemek durumundadırlar.

Yüz yıldır salladıkları küreklerin boşa gitmesinin, demokrasi getirmemesinin nedeni de Kurdleri elde tutma çabalarıdır.
Elde tutma çabalarından vazgeçip Kurdlerin özgür olmaları sağlanmadıkça demokrasi talebine yönelmeleri mümkün değildir.
Kimse kendini aldatmasın!

Hatırlatma bizden!..

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

twenty − 20 =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla