Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

Kırmızı Fularlı Kız Yada Xalé HÛS

PKK de, gelenektir.
Bir değer yaratmak gerekiyorsa her kes onun üstüne oynar ve her kes yaratılmak istenen o değere tapınma temelinde yaklaşır.
Çoğu insanın fikri olmasa da ona sunulanı onaylamak örgütsel bir zorunluluktur ve bu yaygınlaştıkça da değeri artar.
Bir örnek vermek gerekirse Diyarbakır 5 No’lu ceza evindeki Mazlum DoÄŸan olayı çok bariz bir örnektir.
Mazlum DoÄŸan, Hayri gibi, Kemal gibi, Mehmet Åžener gibi PKK li militanlardan biridir.
Hatta bu gün artık PKK de olmayıp, tam karşısında duran Selim Çürükkaya ve Şükrü Gülmüş gibi örgütte önemli görevlerde bulunmuş olanlar kadar militandır.
Daha fazlasını da yapmamıştır.
Ama her nedense Mazlum Doğan markalaştırıldı.
Bu gün hangi PKK li ile konuÅŸursanız konuÅŸun, Mazlum DoÄŸan’ın yeri ayrıdır.
Oysa Mazlum Doğan sadece hücresinde kendini kalorifer borusuna asarak intihar etmiş biridir.
Öyle Mahsum Korkmaz gibi dağlarda savaşıp efsaneleşen biri değildir.
Halbuki Akif Yılmaz, Ali Çiçek, Orhan Aydın, Fuat Çavgun gibi aylarca açlık grevlerinde bulunup nice cesaretli insanlarda bu mücadele içinde yar aldı.
Üstelik bu saydığım isimlerin mücadelesi, cezaevindeki işkence olaylarının son bulmasına vesile olan bir direnişe ilham kaynağı oldu.
Ama bunlar değil de Mazlum Doğan markalaştı.
PKK li sempatizanlar çocuklarına MAZLUM isimlerini koydular.
Kimse KEMAL, HAYRİ,AKİF yada ALİ, FUAT isimlerini onların mücadelelerine atfen çocuklarına isim olarak seçmedi.
Birileri bir yerlerden düğmeye basıp belli çevreleri harekete geçirerek bir şeyleri markalaştırıyor ve onun o marka değeri üzerinden insanları manipüle ediyor.
Bu kötü bir şeymiy di peki?
Hayır, değildir ama bunu nerede kullanacağınıza bağlıdır.
Çünkü sonuçta bir mücadelede elinizdeki en güçlü propaganda malzemelerinden biridir.
Åžimdi gelelim saadete.
Bu kastettiğim toplum mühendisleri, bir zamanlar Arin Mirkan üzerinden kitlelerini motive ettiler ve bir çok Kürd, doğacak olan çocuklarına ya Arin yada Mirkan ismini verdiler.
Sonra bu zaman aşımına mı uÄŸradı nedir, ÅŸimdilerde de “Kırmızı Fulalı kız” çıkmış.
Hüseyin Turhallı böyle bir marka yaratmanın telaşı ile gidip kırmızı Fularlı kızı péşmerge ile kıyaslayıp üstüne bir de fiyat bindirince,Müflis olduğunun farkına varamayarak ,bu güne kadar Kürd halkına karşı birikmiş borçlarından kurtulmaya çalışmaktadır.
Oysa bu gün Kuzey Kürdistan halkının muhakemesinde, hem PKK hem de onun taraftarları artık teflis’tirler.
Yani iflas etmiÅŸ bir siyasetin “Kırmızı Fularlı bir kızın” üzerinden ayıklanarak alacaklılarına karşı utangaç pozlarda sırıtmak,bu güne kadar yıllanmış bir siyasetçiye yakışmamaktadır.
Açıkça çıkıp halkına,”Vallahi hakkınız ödenmez ama biz beceremedik,özür dileriz”diyeceÄŸi yerde acemi tüccar rollerinde mal satmaya çalışmaktadır ama artık bu tür satıcılık alıcılarda cazibe yaratmamaktadır.
Xalé Hûs ‘ e sorarlar, bir gün.
Kobani’nin kurtuluÅŸunu saÄŸlayan hangi peÅŸmergenin kırmızı fularlı kızdan aÅŸağı kalır yanı vardı?
”Péşmerge” artık dünya milletlerinin nezdinde Kürd halkının meÅŸru silahlı kuvvetleridir ve taşıdığı bayrakla da Kürd halkını temsil etmektedir.
“Kırmızı fularlı kız” ise duyguları ifade eden bir aktivisttir.
Bu ikisinin kıyası eğer art niyet yoksa ortada, düpedüz cehalettir.
Xalé Hûs ise hukuk eğitimi alarak işin cehalet kısmını halletmiş ama öbür kısmı maalesef baki kalmış.
Süleyman Güney/Diyarbakır.

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

seventeen − 10 =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla