Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

Haftanın Panoraması

Geçen hafta bölgede ve Kürt siyasetinde birçok gelişmeye tanık olduk..Bu gelişmelerin  en önemlisi  Kerkük´te asılan Kürt bayrağıydı..Kürt bayrağından rahatsızlığını her defasında dile getiren PKK nin dışında bölge sömürgeci devletleri de buna müdahil oldular..Ortak bir konsensüse varmaları yeniymiş gibi tartışmalar sürüp gidiyor…PKK Sömürgeci başkentlerden yükselen tepkilerle aynı parelelde açıklamalarda bulundu…

Bakalım ne dediler..!

Türkiye ve Iran bundan rahatsız olduklarını, tehditvari bir savas nedeni olabileceğini dile getirirlerken..Irak hükümeti de Kerkük´te asılan bayrağın indirilmesi kararını parlamentosundan geçirdi..

Kürt cephesindende farklı sesler yükseldi…

Mustafa Karasu’ya göre Kürdistan Bayrağı’nı bir ulusun bayrağı gibi görmenin çarpıtma olduğunu belirttiği yazısında şu ifadeler yer aldı.

“Bu, ulus devlet çağında yaratılan bir algıdır. Bir ulusun egemen sınıflarının halk üzerinde hakim olmasını ifade eden bir bayrağın tüm halkın bayrağı gibi gösterilmesi bir çarpıtmadır. Kuşkusuz bu da bir bayraktır, ama tüm halkı temsil ettiğinin söylenmesi doğru değildir.”

Görüldügü gibi PKK ideolojik saplantılarını halkımıza kurtuluş reçetesi olarak dayatmaktadır..Kürtler adına değil ,efendileri olan Iran,Suriye ve Türkiye adına kendi halkına karşı fedai kesiliyorlar..

Kürt yerleşimleri üzerinde sömürgeci statükoları egemen kılmaya çalışıyorlar..

Türk sinema sanatinin„Yedi kocali Hürmüz“ tiplemesi rolüne çıkışlarından bu yana oynamaya devam ediyorlar..

Bugüne kadar Kerkük´te ve Kürdistan´in her parcasinda asilan sömürgecilerin bayraklarina bir tek söz etmezken hatta kendi bayraklarıymış gibi sahiplenirken rahatsız olmuyorlar, söz konusu kürt bayrağı olunca düşmandan daha acımasız bir tavır içine giriyorlar..

Barzani: Kürdistan bayrağı Kerkük’ü nasil korumuşsa birlikte yaşamıda öyle koruyacaktır..Kürdistan bayrağının Kerkükte dalgalanması yasal ve bir o kadarda meşrudur..

Barzaninin bu açıklaması sömürgecilerin kalbine saplanmış bir hançerdir..bir

Açlık grevi..

Geçtiğimiz hafta içinde HDP eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ile Milletvekili Abdullah Zeydan açlık grevi başlattıklarını açıkladılar…Aynı günün akşamında da sona erdirdiler…
Grevin nedenini açıklamadan sorunun çözüldüğünü ve grevi sonladırdıklarını aynı günün akşamında açıkladılar.. Bunun adı iradesizliktir..

Zaten hep böyle olmuyormuydu?
Geçmiştede başlattıkları bir çok eylemi asıl idare istedi diye sonlandırmak zorunda kalmışlardı..Bunlar ta baştan beri  uzaktan kumanda ile yönetiliyorlar..Kumanda nasıl TV yi açma kapama görevi görüyorsa bunların kumandasıda harekete geçtiğinde hemen susuyorlar…

– Bir zamanlar “kıpkırmızı çizgi” dediğimiz Kuzey Irak, önce Kuzey Irak Kürt Özerk Yönetimi’ne dönüştürüldü.

– Bir zamanlar “Aşiret reisi” dediğimiz Barzani, “Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı” oldu.
Şimdi de gözümüzün önünde açık açık “Bağımsız ilk Kürt devleti başkanı” olmaya doğru gidiyor.

– En kalın kırmızı çizgilerimizden biri “Kerkük”ün asla bir Kürt eyaleti olmayacağıydı. Şu an orada Kürt bayrağı dalgalanıyor…”

Ertugrul ÖZKÖK

TC nin birsey yapamama caresizliğini ÖZKÖK güzel dile getirmiş..Bu açıklamalar Türkiyenin Ortadoğudaki siyasetinin iflas ettiğidir..ÖZKÖK’e göre Türkiye bundan böyle istesede birşey yapamayacağını söylemektedir..ÖZKÖK’e göre Irak siyaseti çoktan iflas etmiş Suriyede’de Türkiye siyaseti büyük bir çöküş içinde olduğu hicbirşeyin eskisi gibi olmayacağını söylüyor..

ABD  Suriyede Türkiye ile iş tutmayacağını Rakka operasyonunu PYD ile yapacağını açıkladı..Yeni stratejilerini Rusya ile ortaklaşa sürdüreceklerini açıkladı…Bu iliski yeni Suriye paradigmasında parçalı bir Suriyeyi işaret etmektedir…Yeni paradigmanın Suriyede üc bölgeli Federal bir Suriye olacağını şimdiden müjdeleyebiliriz…Bu strateji Rusyanında çıkarlarına uygundur..Büyük olasılıkla Batı Suriyede  Nasturilerin yaşadığı bölgelerde zayıf Esed devletinin çok önceden belirlendiği birçok cevreler tarafındanda dile getirilmişti..Rojavada kontrolün PYD de kalmasına hem ABD hemde Rusya sıcak bakmaktadır..Bu ABD ve Rusyanın Türkiyeye karşı açık tavrıdır..Bilindiği gibi Türkiyenin Rusya destekli Fırat kalkanı harekatinın önü yine Rusya ve ABD tarafından kesilerek ilerlemesi durdurulmuştur..Türk yetkililer harekatın bittiğini acıkladılar..Bölgede kontrolün Türkler tarafindan sağlanacağıda belirsizdir..Büyük ihtimalle ABD ve Rusya yakın zamanda Türkiyenin bölgeden çekilmesini isteyecekler…

ABD ve Rusyanın Suriyede  Türkiyenin kalmasını istemedikleri kesin..Rusya önlem alarak Türkiyenin Afrin’e yönelik olası bir harekatın önünü Afrinde yeni üsler açarak kesmiş bulunmaktadır..

Kürtler ise bu gelismelerin cok gerisinde bir seyir izlemektedirler..

Bölgede kontrolü elinde bulunduran PYD ise hala ısrarla statü talep etmemekte ve Suriyenin bütünlüğünden dem vurmaktadır..Bu fikir Iran,Suriye ve Türkiyenindir..

Anlaşılan eğemen güçler PYD ye rağmen yeni paradigmayı kendi çıkarları doğrultusunda oluşturacaklar..

Böyle olması bile Kürtlerin hayrınadır…

Bir diğer çelişkide  ABD nin bölgede istemediği güçlerle PYD nin ilişkilerinin devam etmesidir..

ABD nin Suriye ve Irakta  Iran ve Türkiyeyi istememesi Kürtlerin lehine iken, Kürtlerin bu güclerle iliskilerinin devam etmesi pek hayra alamet degildir..Rusyanın Suriyede ta başından beri birlikte hareket ettiği Iranın devre dışı kalmasını ABD nin isteği doğrultusunda ses çıkarmayacağı düşünülüyor.. Türkiye yi her iki güçteıstememektedir..Bu durum Kürtlere müthiş bir olanak sağlarken PYD hiçte bu doğrultuda hareket etmemekte, halen Suriye ve Iran lehine sorun yaratmaktadır..

Iler ki sürecte Batılıların BOP si geçikmelide olsa Rusya ya rağmen gerçekleşecektir…Rusya’nın buna karşı direnebileceğine ihtimal verilmiyor…Rusyanın Ortadoğudaki eli Suriyede küçük bir alanla sınırlı kalacak Orta Asyada ise güçlenecektir..

Yeni Suriye paradıgması Güneybatı ile Güneyin birleşme projesine büyük imkan sağlayacağı gibi bu birleşme Güney petrollerinin dünya piyasalarına açılma kapısınıda aralayacaktır..Akdenize açılmanın yolu bu projenin en önemli ayağıdır..BOP 1980 lerin sonunda hedeflenen ve 50 yılı kapsayan bir projedir…Kuzey Afrikadan Ortadoğuya kısa zaman aralığında ulaşıldığı düşünüldüğünde bu yolun yakın gelecekte açılacağı ihtimali yüksektir….Bu aynı zamanda BOP’un en önemli hedefidir..

Iran’ın  yayilmacılığıda bölgede bu projeyi boşa çıkarıp aynı yolu kendisinin kullanmak istemesinden kaynaklanmaktadır..Bunu Sünni araplar dahil Israil ve Türkiyede istememektedir..Iranın Şengal ısrarı boşuna değildir..Şengale sahip olmak bölgeyi kontrol etmek demektir..Iran’ın PKK ve Şiilerden oluşturdugu Haşdi Şabi gibi paramiliter güçlerle bölgeyi ele geçirmek istemesinin nedenide budur..Geçtiğimiz günlerde ABD li yetkililerin PKK Şengal ve Kerkük’te elimine edilecek sözleri bu planın boşa çıkarılmasını amaçlamaktadır..

Hiç birşey Kürtler istedi diye gelişmiyor..

BM sekreterinin Güney Kürdistanı ziyaret etmesi ve akabinde Referandum tarihinin belirlenmesinide hızla ilerleyen bu siyasi gelişmelerin bir parçası olduğu kesindir..

Kerkük’e Kürt bayrağının asılması bu projenin bir parçasıdır…

Bölge sömürgeci devletlerinin çaresizlik içinde bu adımları seyrederken, Kürtler hala Kerkükte asılan bayrağın tartışmasını sürdürüyorlar..Bu eyleminde Kürtlerin insiyatifinde geliştiğini  sanmıyorum..Zaten Küresel güçler istemezse Kürtler bağımsızlık ilan edemezler..

Yorum Yazın

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

one × four =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla