Vengma, hiç bir partinin borazanı değildir. Hiç bir partinin düşmanı da değidir. Kürt partilerinin doğru politikalarını destekler, yanlış politikalarını eleştirerek yol göstermeye çalışır.

Kürt Partileri Anlaşırsa

Değerli okuyucular Bağımsızlık Gündemi röportajlarımız  devam ediyor.Kürdistan´in bağımsızlığı ve Kürtlerin birliği nasıl sağlanır, Kürtler arasindaki çatışmalar  nasıl sona, erer sorularını bu kez  Selim Çürükkaya ya sorduk.

 

VengMa: Güney Kürdistan da Kürdistan toprakları IŞİD’ten kurtarıldı, Kürtler bundan sonra ne yapmalıdır?

Selim Çürükkaya: Güney Kurdistan toprakları, Dünya’nın da destek verdiği bir mücadele ile kurtuldu. Bundan sonra yapılması gereken şey, Kürt partilerinin medenice tartışmaları, kendi aralarındaki sorunları çözmeleridir. Parlementonun işler hale gelmesi gerekiyor. Ulusal bir ordunun kurulması için ciddi kararlar alınmalı ve çalışılmalıdır. Ulusal istihbarat ülke genelinde tekleşmeli, bağımsızlık ilanının alt yapısı hazırlanmalıdır.

VengMa: Bağımsızlık zamanı mıdır?

Selim Çürükkaya: Evet bağımsızlığı ilan etmenin tam da zamanıdır. Kürtler ve peşmerge bütün dünyanın gözleri önünde kendi ülkesi için direnmiş, Kürtler büyük bir saldırı ve yok edilme ile karşı karşıya gelmiş, Dünya, devletsiz olan Kürtlerin her an saldırıya uğrayacağını biliyor ve görüyor, Kürt halkı da artık devletsiz bir yaşamın Ortadoğu da zor olduğunu biliyor. Bağımsızlık ilan etmeden, bir devlete sahip olmadan yaşamanın güç olduğu görülüyor, bu açıdan bağımsızlık zamanıdır diye düşünüyorum.

VengMa: Bağımsızlık ilan etmeye Kürt örgütleri mi hazır değil, dünya devleri mi karşıdır?

Selim Çürükkaya: İŞİD in Kürdistan a saldırması, Kürdistan sorununu dünya kamuoyuna tam olarak anlatabildi. İkiyüz yıldır Kürtler direniyorlardı, kendilerini Dünyaya bir türlü anlatamadılar. Ama İŞİD in Kürdistan’a saldırması, Kürtlerin bu vebaya karşı kararlı bir şekilde direnmesi sonucu Dünya devletleri Kürdistan sorununu kavradı. Ve Kürtler’e destek verdi. Bu gün Kürdistan da bağımsızlık ilan edilirse, Birleşmiş Milletlere üye olan pek çok devlet tarafından desteklenir. Kürdistan’ı sömürge olarak ellerinde tutan bazı devletler rahatsız olabilir ama askeri olarak müdahale edemez durumdalar. Kürtler Güney kurdistan da askeri olarak hakimdir, hatta Suriye kürdistan’ında da silahlı kürtler şehirleri köyleri korur durumdalar! Bütün bu koşullar mevcuttur. Ama ne yazık ki Kürt örgütleri veya partileri bağımsızlık için hazır değiller. Süleymaniye Erbil  ile anlaşamıyor, Kandil KDP yi düşman olarak görüyor, Kamuşlo’nun kalbi Şam’la birlikte atıyor, yumruğu Erbil’e çekilmiş durumdadır. Goran KDP yi Türkiye’nin, KDP Goran’ı İran’ın piyonu olarak görüyor. PKK Kürtler için devlete gerek yok diyor. Birlikte haraket etmemek için her örgütün kendisine göre gerekçeleri vardır. Ama Kürt örgütlerini karşı karşıya getiren tek bir neden biliyorum: Kürtlerin tüm ulusal haklarını inkar eden İran ve Türkiye’nin gizli elleri ve açık emelleri!

VengMa: Suriye Kurdistanı ile Güney Kurdistan neden birlik konusunu tartışmıyor?

Selim Çürükkaya: Tartışılan Kürdistan’ın bir parçasının diğer parçası ile birleşmesi değil, Suriye Kürdistan’nın Suriye’ye bağlanmasıdır. Bu yeniden birleşmeye “demokratik” bir kılıfın giydirilmesidir. Ben Başkan Barzani nin batılı güçler veya mütefik güçler ile Suriye Kürdistan’ı ve Güney Kürdistan’ın birleştirilmesi konusunda konuştuğunu biliyorum. Bu durumu bilen PYD lilerin “Barzani, Kürdistan’ın iki parçasını birleştirmek için haince bir plan’ın peşindedir, biz bunu engelleyeceğiz” içerikte demeçler verdiğini de biliyorum. Bu demeçleri böyle bir uslupla verenler, Kürdistan’ı sömürgeleştiren devletlerin iç işleri bakanları değil, eskiden iç işleri bakanları bu içerikte demeçler verirlerdi. Şimdi ise Kürtlerin temsilcileri gibi görünenler böyle konuşuyorlar! Durum ne olursa olsun, doğru olan iki parçanın birliğini savunmak, iki parça arasındaki sınırların kaldırılması için çalışmak, çok partili bir sistemi iki parçada hakim kılmak, tek bir parlementodan idareyi dayatmak, demokratik bir anayasa üzerinde kendi kendimizi idare etmeyi sağlamaktır. Bu stratejiye gelmeyenleri teşhir etmek, onların sömürgecilerimizin maşaları olduğunu halka göstermektir.

VengMa: Güney Kürtleri Erbil Süleymaniye ekseninde bölündüler mi?

Selim Çürükkaya: Bölünme aşamasına dogru gidiyorlar. Goran olarak bilinen partinin, Erbilde ki parlementoda 25 Milletvekili vardı. Bunlar parlamentoya gitmiyorlar. KDP nin kendine göre, Goran’ın kendine göre haklı gerekçeleri vardır. KDP Goran’ı İran yanlısı olmakla, Goran da KDP yi Türkiye’ yanlısı ve diktatör olmakla suçluyor.

Veng Ma: İran ile Türkiye’nin Süleymaniye Erbil bölünmesinde rolleri var mı?

Selim Çürükkaya: Evet vardır. İran’ın Goran üzerinde, Türkiye’nin KDP üzerinde etkisi olmasaydı, Goran KDP ye, KDP de Goran’a bu kadar düşman olmazdı. Goran, İran’a güvendiği kadar KDP ye, KDP  de Türkiye’ye güvendiği kadar Goran’a güvenseydi, birbirlerine bu kadar düşman olmazlardı. Zannedersem bu durum sadece KDP ve Goran’ın suçu da değildir. Birbirlerine değilde düşmanlarına güvenme, Kürtlerin karekteri gibidir. Sömürgeciliğin hala Kürdistanda yaşayabilmesinin nedeni, Kürtlerin bu karekterinden dolayıdır diye düşünüyorum. Bu karekter, binlerce yıldır farklı sömürgeci güçlerin egemenliğinde köle olarak kalınırken şekillenmiştir. Biz birleşemediğimiz için kendi kendimizi yönetememişiz. Başkaları bizi parçalayıp, bizi birbirimize karşı kullandıkları için bizi yönetmişlerdir.

VengMA: Şengal krizinin gerçek nedenleri nedir sizce?

Selim Çürükkaya: İŞİD saldırısı öncesi, Şengal tartışmalı bir bölge idi. Yani Irak anayasasına göre Şengal Kerkük ve bazı bölgeler tartışmalı bölgeler olarak kabul edilmiş, buraların Kürdistan’a mı, İrak’a mı bağlanacağı üzerinde anlaşmaya varılmadığından, bazı koşullar yerine gelince referandum yapılarak buraların kaderi belirlenecekti. Koşullar bir türlü yerine getirilemedi, Irak hükümeti işi sallantıda bıraktı. Resmi olarak bu bölgeler Irak devletinin korumasındaydı. Şengal ve çevresinde Ezidi Kürtler yaşıyordu, İŞİD, ideolojosi gereği Şengal’ deki Ezidilere saldırdı ve onları koruyacak bir devlet veya güç yoktu. Peşmerge böyle bir saldırıya karşı o anda hazırlıklı değildi. Irak devleti o bölgede İŞİD e yenilmişti. Bu gerçekten dolayı Ezidilerin bir kısmı katilamdan geçirildi, bir kısmı esir düştü, bir kısmı da göç ederek kaçtı. Kaçmayan, direnen Eziler oldu. Peşmerge saldırıdan sonra toparlanarak ciddi bir karşı savaşı örgütledi, PYD güçlerinin, katliamdan kaçan bir kısım Ezidi’nin Suriye Kurdistan’ına geçmesine yardımı oldu. PKK yanlısı bazı Ezidi milisler Şengalde İŞİD e karşı savaştı. Neticede peşmerge güçleri Şengal dahil bütün Kurdistan topraklarını, tartışmalı topraklar dahil kurtardı. Şimdi PKK veya YPŞ silahlı güçlerini Şengal de konumlandırıyorlar. Ezidilerin kendilerine özgü olan proplemelerini bahane ediyorlar. Şengal’in Kürdistan’a dahil olmasını istemiyorlar. İran’a bağlı Haşdi Şabi milis güçleri ile birlikte çalışıyorlar, maaş ve lojistiklerini buradan alıyorlar. Şengal krizi budur. Bunun da çözüm yolu, devlet olmak ve bağımsızlık ilan etmek için atılacak adımlara bağlıdır. Kürdistan parlementosuna işlerlik kazandırılırsa, Peşmerge tarafından kurtarılmış Şengal tartışmalı bölge olmaktan kurtarılırsa, parlemento bir karar alır. Kürdistan da peşmerge bakanlığına bağlı olmayan silahlı gruplar gayri meşru ilan eder. Devlet tarafından, devlet olmak için gayri mesru gruplar silahsızlandırılır. Ya devlet olunur, ya her grup bir bölgede üstlenir, devlet olunmaz!

VengMa: Güney’de ki güçlerin bir araya gelmesi ve sorunları kendi aralarında çözmesi mümkün mü?

Selim Çürükkaya: Ya çözecekler ya da Süleymaniye Erbilden kopar. Her parti bir alanı kontrol eder, birbirlerine giderek düşman olurlar. Kürdistan devletinin kurulmasını istemeyen güçlerin stratejisi budur. Ne yazık ki, buna razı olan Kürtler de vardır. Bana öyle geliyor ki, Kürtler kendi iradeleri ile birleşemezler, ancak büyük bir güç veya güçler Kürtleri bir araya getirmek isterlerse bu olur. Utanç verici bir durumdur ama gerçeği izah edeceksek maalesef durum böyledir.

VengMa: Sn. Barzani’nin Irak hükümetine tehditvari Kürdistan’ın bağımsızlığını dayatacağını söylemesi doğru buluyor musunuz?

SelimÇürükkaya: Ben Serok Barzani ‘nın Kürdistan’ın bağımsızlığını tehditvari Irak’a dayattığını duymadım, böyle sözler sarffettiğini de okumadım. Fakat kan dökülmeden Kürdistan’ın bir parçasının Irak’tan ayrılmasını ve bağımsızlığını ilan etmesini arzu ediyorum. Bağımsızlık için kan dökülecekse, dökülsün! Çünkü Kürtleri koruyacak bir devletleri olmadığı müddetçe hep kanları dökülecek, namuslarına el atılacak, şehirleri harabe olacak ve kendi vatanlarından sürüleceklerdir. Bağımsızlık için savaşmak kanın dökülmesine son vermek için savaşmaktır.

VengMa: Ortadoğu’da hiç bir ülke referandumla bağımsızlığını, ulusal haklarını elde etmedi, Kürtler için referandum neden gerekli?

Selim Çürükkaya: Bağımsızlık ilan edilmelidir. Referandum lu veya referandumsuz fark etmez! Kürdistan halkının arzusu kendi devletinin olmasıdır. Kürt siyasi partileri ,Kürt hükümeti, Kürt parlementosu bağımsızlık kararı alabilirse, bağımsızlık ilan edilir. Ortadoğuda nelerin olup olmadığı değil, Kürt halkının istemi önemlidir. Dünya da bağımsızlığı alkışlamaya hazırsa Referandum a bile gerek yoktur. Kürtler kendi topraklarını savaşarak kurtardılar Saddam dan ve İŞİD ten, silah zoruyla kurtarılan toprakların üzerinde devlet olmamak ve bağımsızlık ilan etmemek sadece Kürtlere özgüdür!

Selim Çürükkaya kimdir?

Yorum Yazın

E-posta hesabınızı yayınlanmıyoruz

5 − one =

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerezler kullanıyoruz. Sorun yok, rahat olun. Size özel herhangi bir bilgiyi yayınlamıyor ya da paylaşmıyoruz. Anladım, sorun yok Daha Fazla